Hemanjiom tedavisi ameliyatsız şekilde ilaçla, lazerle ya da ameliyatla yapılmaktadır. İlaçla tedavi için 3 farklı ilaç kullanılmaktadır. Bunlar kortizon, propranolol ve aethoxysklerol’dur.
Kortizon hemajiom tedavisinde kullanılan bir etken maddedir. Sağlık alanında pek çok tedavide kullanılmaktadır. Ancak oldukça fazla yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle kortizon ve kortizon içerikli ürünler oldukça dikkatli kullanılmalıdır.
Yan etkileri çok fazla olmasından ve alternatif tedaviler geliştirilmesinden dolayı hemanjiomların kortizonla tedavisi giderek azalmaktadır.
Kortizon yerine tedavi için alternatif olarak propranolol maddesi kullanılmaktadır. Aslında propranolol tansiyon tedavisinde kullanılan bir etken maddedir. Ancak yapılan çalışmalar hemanjiomlarda da etkili olduğunu göstermiştir. Bu sayede tedavi için kullanılmaya başlanmıştır.
Kortizon gibi propranololun da yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle oldukça dikkatli kullanılmalıdır. Birçok hemanjiomda tedavi edici olmasına karşın bazı tür hemanjiomlarda etkisiz kalabilmektedir.
Skleroterapi varis tedavisinde kullanılan bir tekniktir. Son yıllarda hemanjiom tedavisinde kullanımı da hızla artmaktadır. Skleroterapi de hemanjioma seanslar halinde aethoxysklerol maddesi uygulanmaktadır. Bu sayede damar beni küçülerek yok olmaktadır. Yüzeysel ve kabarık bütün hemanjiomlara uygulanabilmektedir.
Sağlık alanında sıklıkla kullanılan lazer hemanjıomların tedavisinde de kullanılmaktadır. Ancak maalesef ki yalnızca yüzeysel hemanjıomların tedavisinde işe yaramaktadır. Derin yerleşimli lezyonlarda etkisiz kalmaktadır.
Yüzeysel lezyonlarda lazer ışını sayesinde damar yumağı tahrip edilerek tedavi sağlanmaktadır. Etkili bir yöntem olmasına rağmen uygulama alanı kısıtlıdır.
Hemanjıomun cerrahi yolla kesilerek vücuttan çıkarılmasıdır. Ciltte bulunan hemanjıomalarda kayda değer miktarda iz bırakmasından dolayı tercih edilen bir teknik değildir. Ancak iç organlarda bulunan hemanjıomlar için ameliyat kaçınılmazdır. İç organlarda oluşan lezyonların cerrahi müdahale ile çıkarılması dışından bir tedavi şekli bulunmamaktadır.
Hemanjıom damarın yumak haline gelmesi sonucunda oluşur. Yani doğrudan damarlarla alakalı bir sorundur. Bu nedenle gidilecek en doğru branş kalp ve damar cerrahisidir. Çocuk doktorları, cildiye uzmanları bu hastalığın tedavisinde yetersiz kalmaktadır.
Özellikle bebeklerde çok sık görülmekte olan hemanjiom iyi huylu bir tümör olup, damarların kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan bir oluşumdur. Vücudun her noktasında ortaya çıkabilen hemanjiom damar beni olarak da adlandırılmaktadır. Genellikle cilt yüzeyinde meydana gelen damar benleri cilt altında daha derinde ve karaciğer gibi iç organlarda da gelişebilmektedir.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre hemanjiom’un hangi sebepten ortaya çıktığı net olarak bilinmemektedir. Uzmanların bir kısmı genetik faktörlerden dolayı olduğunu belirtirken bir kısmı ise genetik olmadığı yönünde fikir sunmaktadır. Bostonda çocuk hastanesinde araştırma görevlisi olan Joyce Bischoff öncülüğünde yapılan araştırmalarda kök hücreler ile ilgisi olduğu yönünde bazı bulgular saptanmıştır.
Damar benleri genellikle doğuştan mevcut olan oluşumlar olduğundan öncesinde herhangi bir belirtisi görülememektedir.
Eğer doğumdan bir süre sonra ortaya çıkan hemanjiom söz konusuysa bunun için bazı belirtiler olabilir. Her ne kadar seyrek olsa da bunlar;
Bunlar mutlaka hemanjiom olacak anlamına gelmeyeceği gibi gözle görülemeyecek yada kolay anlaşılamayacak belirtiler olabilir.
– Hemanjiomlar kansere dönüşmez.
– Büyük çoğunluğu zaman içerisinde kendiliğinden gerileyerek yok olur.
– Hemanjiomlar en geç dokuz yaşına kadar kendiliğinden yok olmaktadır. 9 yaşına kadar kaybolmaz ise tedavi düşünülmelidir.
– Büyüme eğiliminde olan hemanjiomlar mutlaka takip edilmelidir. Özellikle göz, ağız, burun ve çene çevresinde olanlar. Bu tür riskli alanlarda büyüyen lezyonlar kalıcı hasara neden olabilmektedir.
– Darbe ve travmalara bağlı olarak kanama yapabilir. Kanama olması halinde temiz bir bezle sıkıca baskı uygulanması yeterlidir.
Op. Dr. Orhan COŞKUN
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Op. Dr. Orhan COŞKUN 1999 yılından bu yana kalp damar cerrahi uzmanı olarak hizmet vermektedir. Varis ve hemanjiom gibi hastalıkların tedavilerinde ameliyatsız yöntemler uygulamaktadır.