Bütün hastalıkların tedavisinden sonra dikkat edilmesi gereken, yapılması ve yapılmaması gereken bazı şeyler vardır. Tedaviden hemen sonra tedaviyi yapan doktor veya asistanı bu konuda bilgiler verir ama ne yazık ki hastaların aklındaki bir çok soru cevapsız kalır ve hasta tedavinin verdiği telaş ve stresle bunların çoğunu sormayı unutur ya da doktorunu sıkmak istemediği için sormaz.
Sayfanın içeriği hastaların sıkça sorduğu sorular ve cevaplarını içermektedir. Hasta sorularından derlendiği için sayfada ben tedavisi yaptırdıktan sonra aklınıza gelebilecek soruların çoğunun cevabını bulabileceksiniz. Cevabını bilmediğiniz soruları instagram sayfamızda ilgili tedavi görsellerinin altından bize yöneltebilirsiniz.
Burada yazılanlar lazerle ben tedavisi sonrası dikkat edilmesi gerekenler olduğu kadar diğer ameliyatsız tedavilerden sonrası için de geçerli önerilerdir. Bu öneriler tüm yöntemleri uygulayan, yöntemlerin bir kısmını dünyada ilk kez düşünen ve uygulayan, bu yöntemler konusunda on binlerce hasta tecrübesi olan IDEA Klinik uzmanlarının yaptığı ve aynı zamanda herkese önerdiği uygulamalardır. Diğer kliniklerin değişik yaklaşımına şaşırmamalısınız bunun sebebi tıpta doğrunun tek olmamasıdır.
Benler alındıktan sonra benin çapı büyüklüğünde yara oluşur. Yara kelimesi sizi tedirgin etmesin bu basit bir yaradır. Açık ve bu kadar küçük yaralar iltihap kapsa da sorun olmaz ve kolaylıkla iyileşir. Oluşan bu yara, mikrop öldürücü içeren merhem sürülerek hatta ona bile gerek kalmadan, basit bir yara bandıyla kapatılabilir, açık da kalabilir. Açık kalmasının sorun olacağını düşünmeyin çeşitli avantajları da vardır. Hastayı görsel olarak rahatsız edecek pansumanla kapatmaya gerek yoktur.
Ben aldırma işleminden sonra tercihen ilk gün su değmemeli yani duş alınmamalıdır, sonraki gün duş alınmasında tıbben sakınca yoktur. Abdest almak gibi zorunlu uygulamalar dine uygun şekilde yapılabilir ancak küçük bir risk artışına razı olunarak yıkanabilir de, çok ciddi bir sorun yaşanması beklenmez. Duş aldıktan sonra açık kalmasında sakınca yoktur, içiniz rahat değilse basit yara bandıyla kapatabilirsiniz. Sonraki günlerde dilediğiniz kadar sık banyo yapabilirsiniz, sık banyo yapmanın hiçbir sakıncası yoktur.
Yara iyileşmesini hızlandırmak, mikrop kapma riskini azaltmak, minimal iz kalmasını sağlamak amacıyla içeriğinde enfeksiyon ihtimalini azaltıcı, deri yenilenmesini hızlandıran maddeler bulunan Kutalin krem veya benzeri ürünlerden biri ince bir tabaka halinde sürülebilir. Ben aldırdıktan sonra iz kalmaması için krem kullanımına özen gösterilmelidir. Bu sayede ya iz kalmaz yada sohbet mesafesinden belli olmayacak belli belirsiz minimal bir iz kalabilir.
Bunlar banyodan sonra sürülebildiği gibi günde 2-4 defa ince tabaka şeklinde uygulanabilir. Eskiden bu tür işlemlerden sonra iltihabı engellemek amacıyla antibiyotikli yara merhemleri önerilirdi. Günümüzde yeni geliştirilen maddelerle yapılan kombine kremler tercih edilmektedir. Bu tercihin en önemli sebebi yeni geliştirilen kremlerde mikropları öldürücü etki yanı sıra yara iyileşmesini hızlandıran, daha az iz kalmasını sağlayan, leke oluşumunu önleyen maddeler olmasıdır. Bu şekilde içeriğinde güneş koruyucu, mikrop öldürücü, yara iyileşmesini hızlandıran, leke oluşumunu engelleyen maddelerle kombine olarak üretilen kremlerin en bilineni Kutalin Kremdir.
Büyük, küçük neredeyse bütün deri yaralanmalarından sonra kabuk oluşur, kabuk vücudumuzun bir savunma mekanizmasıdır ve vücudun kabuk oluşturmak için bir çok amacı vardır. Bunlar; dış etkilere karşı korumak, acıyı azaltmak, iltihap ihtimalini düşürmek, geçici bir deri oluşturmak. Kabuk genellikle üçüncü, dördüncü günlerde oluşmaya başlar ve 2-3 günde tamamlanır. Kabuklanma doğal bir savunma mekanizmasıdır. Bu dönemde kabuğun oluşmasını engelleyecek sert uygulamalardan kaçınmak gerekir. Kabuk oluşumu tamamlandıktan sonra kendi düşmesini beklemek gerekir. Kabuğu zorlayarak kaldırmak küçük kanamaya neden olabilir ve kabuk yeniden oluşur yani boşa vakit kaybıdır. Oluşan kabuklar sıklıkla bir hafta on günde şapka gibi düşer. Alınan benin büyüklüğüne göre bu yazılan günler biraz önce veya biraz sonra olabilir ve son derece önemsizdir. Bazı kişilerde hiç kabuklanma olmayabilir bu da doğal bir durumdur panik yapmaya gerek yoktur.
Benin alındığı yerde oluşan kabuk düştükten sonra benin çapı kadar büyüklükte pembemsi, hafif kırmızı bir deri oluşur. Ortaya çıkan bu yeni derinin oluşum sebebi vücudun bu bölgedeki sorunu daha hızlı düzeltmek için bu alana gelen kanı arttırmak amacıyla kılcal damarları geliştirmesi ve yeni kılcallar oluşturmasıdır. Bu duruma revaskülarizasyon yani yeniden damarlanma denir ve tüm yaralanmalardan sonra oluşur. Yara iyileşmesinin normal bir dönemidir. Oluşan pembeliğin sorunsuz şekilde % 100 düzeleceğinden emin olabilirsiniz. Oluşan kırmızılığın gerileyip etraf deri rengine bürünme süresi kişinin bünyesine göre değişir.
Hastaların çoğunda 8-10 haftada düzelir, seyrek de olsa beyaz tenli bireylerde bu süre 7-8 ayı bulabilir. Sebebi bilinmese de bazı kişilerde bu süre 2 yıla kadar uzayabilir ama çok çok seyrek rastlanan bir durumdur. Yüzün ön kısmında iyileşme en hızlıdır gövdede bu süre daha uzundur ama son hali mutlaka normal deri rengidir.
Aslında basit bir sivilceden ağır yaralanmaya kadar neredeyse bütün yaralanmalarda iyileşme süreci şöyledir
– İyileşmenin %90’lık kısmı 8-10 haftada tamamlanır.
– %95’lik kısım için 8 ay geçmesi gerekir.
İyileşmenin son hali yani % 100 yakın iyileşme için gereken süre iki seneye yakındır.
Süreler böyle uzun olsa da hasta ilk iki haftadan sonraki değişimi zor fark eder iki aydan sonraki değişimi anlaması mümkün değildir çünkü yukardaki verilen sürelier dokunun mikroskopik incelenmesiyle ortaya konmuş sürelerdir.
Çukurluk veya izin nedeni doku alınmasıdır. İz bütün yaralanmalarda kaçınılmaz sondur, bazı internet sitelerinde ve google reklamlarında “iz kalmadan ben tedavisi” okuyabilirsiniz bu düpedüz yalandır ve normal bir hekimin asla söylemeyeceği bir sözdür. Bu sözü söyleyen kişinin tek derdi sizi kandırıp cebinizdeki parayı almaktır ama emin olun size yalan söylemeyenlerden daha fazla üzülmenize neden olurlar.
Ben derinin derin tabakalarına ilerliyorsa oluşacak iz de çukur da derine inmeyene kıyasla daha fazla olur. Burada yöntemin, uygulayıcının tecrübesinin önemlidir ancak kişinin iyileşme yeteneği de önemlidir. Ben derinin alt tabakalarına kadar inmiyorsa işlem yapılırken titiz davranılır, tabakalar çok ince şekilde alınırsa genellikle sohbet mesafesinden algılanmayacak düzeyde belirsiz ya da çok belirsiz bir iz kalır.
Bu konuda tecrübeli doktorlar derin çukur kalmasını engellemek için mümkün olduğunca yüzeyel çalışır, bu sebeple işlemden 8 hafta kadar sonra % 3 ihtimalle belirsiz kahverengi lekeler olabilir. Bunun nedeni yüzeyel çalışmaktır, derin çalışılırsa leke oluşmaz ama rahatsız edici çukurluk olabilir. Lekenin oluşumu tekrarladığı anlamına gelmez ikinci sean gerektiği anlamına gelir. 8 hafta ya da daha sonraki dönemde gerekirse ikinci seans yapılır. Bu ihtimal ortalamada % 3 dolaylarındadır. İdea Klinik şubelerinde ikinci seanslardan ücret alınmaz. Burada amaç en iyi sonucu almaktır.
Doğru yöntemle uygun şekilde alınan ben asla tekrar etmez. Önemli olan iki faktör doğru yöntem seçilmesi ve uygulayan doktorun tecrübesidir. Gittiğiniz klinikte tüm yöntemlerin uygulandığından emin olmalısınız yoksa klinikte hangi yöntem varsa o yönteme ikna edilirsiniz. Yani benin yapısına göre değil kliniğin donanımına göre teknik seçilmiş olur ki bu sizin değil kliniğin avantajına bir durum olur.
Ameliyatla benin alınması biraz daha farklı bir durumdur, alan cerrah kenarlarda bene ait hücreler bıraktıysa tekrar ortaya çıkabilir ancak bu önemsenmeyecek kadar seyrek görülen bir durumdur ve tekrar tedavi gerektirir.
Ben aldırdıktan sonra dikkat edilmesi gerekenler yazımızda tüm ayrıntıları ile ele alınmıştır. IDEA Klinik olarak gelişmiş yöntemlerle ameliyatsız ben tedavisi yapmaktayız.