Aslında basur (hemoroid) ağrılı bir hastalık değildir. Halk arasındaki deyimle “basur azdığında” ağrı olur, aslında burada azmak olarak isimlendirilen durum şişme olarak da tanımlanabilir ve şişliğin büyüklüğüne göre değişik şiddette ağrılar ortaya çıkar.
Öyle ki küçük bir şişlik sadece otururken hafif ağrıya neden olurken büyük bir şişlik bırakın oturmayı ayakta dururken hatta yatarken bile dayanılmaz ağrıyabilir.
Makaledeki Başlıklar
Sorunu çözmek ve tekrarını engellemek için öncelikle sorunu tam ve doğru anlamak gerekir. Yukarıda belirttiğimiz gibi “azmak” olarak da değerlendirilen bu klinik durumun tam adı tromboze hemoroid’tir.
Tromboz pıhtı anlamına gelir tromboze ise pıhtıyla dolmak anlamına gelir yani olayın özü basurun iç pıhtı ile dolar ve memeyi dolduran pıhtının miktarı şişliğin de ağrının da şiddetini belirler.
Normalde var olan, dışkılama esnasında dışarı çıkıp kendiliğinden ya da elle içeri giren basur memeleri hastanın kabız kalması, aşırı ishal olması veya çok ağır bir cisim kaldırması sonucu maktan dışarı çıkar, memeler dışarıdayken hasta ıkınmaya devam ederse memelerin içinde küçük damarlarda patlama olur ve memenin içine kan dolar. Damardan dışarı yani deri altına çıkan kan memenin daha da büyümesine neden olur ve normalde içeri girebilirken artık ittirmekle bile içeri giremez olur ve makat dışında kalır.
Makatımızın bizim kontrolümüzde olmayan bir kasılma gücü vardır, bu kasılma sayesinde gazımızı ve dışkımızı tutarız. İşte dışarı çıkmış memeler makat kaslarının bu spontane kasılmasıyla sıkıştırılır, bu sıkıştırma sonucu zaten şiş olan meme daha da şişer ve içeri girmesi imkansız hale gelir. Bu durumu parmağa bağlanan lastiğin parmağı boğması ve şişirmesine benzetebilirsiniz.
Kaslar tarafından sıkılma ve şişme sorunu giderek kısır döngüye girer, şiştikçe içeri girmesi zorlaşır, içeri girmedikçe giderek daha fazla ödem olur.
Hastanın ağrısı şişliğin büyüklüğüne paralel bir şekilde 3-4 saatte maksimum düzeylere erişir ki gerçekten dayanması zor bir ağrıdır.
Evde kolaylıkla yapılacak ılık su oturma banyosu yapılabilecek uygulamaların en etkilisidir. Ilık sudaki kasıt banyo suyundan biraz sıcak, hafif canı yakan ama yanığa neden olmayacak bir sıcaklıkta olmalıdır. Isının daha iyi iletilmesi için suyun içine oturmak en doğrusudur, buharının üstünde oturmak yeterli etki gösteremez. Genellikle 10-20 dakika oturmak belirgin rahatlama sağlar ve bu rahatlık 30 dakika ile 2 saat kadar azalarak devam eder. Ağrının çok şiddetli olduğu vakalarda bu süre daha da kısalabilir.
Ilık suya oturmak misafirlik, otelde kalma, seyahat gibi sosyal sebeplerle uygun değilse veya kişi uğraşmak istemezse ılık suya oturmak yerine termofor veya ılık taş gibi o bölgeyi ısıtacak farklı uygulamalar da yaklaşık aynı etkiyi gösterir.
Yukarda belirttiğimiz gibi temel sorunlardan birisi anüs kaslarının kasılmasıdır işte ılık su kaslarda gevşeme ve rahatlama sağlar bu rahatlama ağrıyı hafifletir, bunun yanı sıra ağrı mediatörleri denilen ağrıya neden olan biyokimyasal maddeler de ılık su sayesinde biraz uzaklaştırılmış olur, bu da ağrının azalmasına yardım eder.
Evet ılık suyun tam tersi bir etki de olsa buz veya soğuk suyun da yararı olur. Buradaki etki ise çok soğuk uygulamanın sinirler aracılığıyla iletilen ağrı duyusunun iletimini azaltır, bir anlamda uyuşturma etkisi vardır. Ancak soğuk su veya buz uygulamanın bu etkisi ılık su kadar belirgin değildir ve ağrının tekrar başlama süresi çok daha çabuk olur. Etkinin az ve tekrar başlama süresinin kısa olmasının nedeni soğuk etkisinin kas gevşemesi yapmamasıdır.
Yukarda saydığımız ılık su, ılık termofor, soğuk su, buz yanı sıra yüz üstü yatmak da şikayetleri azaltır. Yüz üstü yatınca hemoroid memesinden kalbe doğru kanın akışı daha rahat olacağı için şişlik kısmen azalır ve bu da ağrının hafiflemesine yardımcı olur. Bu durumu bacaklarımız şiştiğinde yukarı kaldırma isteğimize benzetilebilir.
Ağrı olmadığı dönemde tedavi amacıyla yazılan Kortos krem, proktolog krem gibi kremler burada pek etkili değildir. Şişlik döneminde daha çok uyuşturan veya tercihen hem uyuşturup hem de anüs kaslarını gevşeten ilaçlar kullanılmalıdır.
Hem uyuşturma hem de anüs kaslarını gevşetme etkisi vardır. Anestol gibi uygulandığı alanı uyuşturur bunun yanı sıra makattaki kontrolsüz kasılan kası (lateral internal sfinkter) gevşetir. Arıyı azaltacak en etkili merhemdir.
En yaygın bilinen bölgesel uyuşturucudur ancak kas gevşetme etkisi yoktur bu sebeple etkisi daha sınırlı kalır. Sürüldüğü deri bölgesine sürüldükten saniyeler sonra orada hissizlik yapar, derin plana etki etmediği için ağrıyı tamamen kesemez ama kısmi rahatlama için uygundur.
Anestola benzer şekilde etki eden Proktolog, Lokalen, Redakain, Doloproct, Ultraprokct Recbutin adlı kremlerin de bölgesel uyuşturucu etkileri vardır.
Aslında tüm ağrıkesiciler ağrının azalmasına yardımcı olur bunların bazıları daha hafif bazıları daha fazla etkilidir.
Parol ve benzeri ilaçlar yan etkileri azdır ama ağrının azalmasına yardımcı olur. Anti inflamatuar ağrıkesiciler denilen Aprol Tablet, Voltaren tabler (ampulü de kalçadan yapılabilir) mide üzerine yan etkileri olmakla birlikte daha etkili ilaçlardırç Bu antiinflamatua gurup ağrıyla birlikte şişliğin azalmasında da etkili olabilir bu sebeple mide şikayeti yoksa bunlar tercih edilebilir.
Şişmiş halde gelen basur aşırı düzeyde ağrıya neden oluyorsa bölgesel olarak uyuşturup içindeki pıhtı boşaltılabilir. Memenin içindeki pıhtıdan kaynaklanan basınç düştüğü ve işlem öncesi bölgesel uyuşturma yapıldığı için ağrılar tamamen geçer ancak bölgesel uyuşturucunun etkisi 2-4 saatte geçinde eski ağrının azaldığı ama ameliyata bağlı acının eklendiği görülür. Genel olarak değerlendirildiğinde memenin içindeki pıhtının boşaltılması ağrıda azalma sağlar ve hasta sosyal yaşamına zor da olsa dönebilir.
Basurdan farklı olup da bu bölgede ağrıya neden olan bir çok hastalık vardır bunlardan da isim olarak bahsedelim, bu hastalıkların ayırıntısı için ilgili sayfalara bakabilirsiniz.
Makat çatlağı, anüs apsesi, anal hematom, fistül, anal siğil, anüs içinde yaralanma, anismus, yabancı cisim girmesi, tecavüz gibi durumlar da çeşitli düzeylerde ağrıya neden olabilir.
Parol bir ağrı kesici olup, basur ağrısı için geçici bir çözüm olabilir. Ancak basurun iyileşmesinde herhangi bir rolü olmayacaktır.
Basur tedavisi yazımız ilginizi çekebilir.
Kaynak:
Davis, B. R., Lee-Kong, S. A., Migaly, J., Feingold, D. L., & Steele, S. R. (2018). The American Society of Colon and Rectal Surgeons clinical practice guidelines for the management of hemorrhoids. Diseases of the Colon & Rectum, 61(3), 284-292.
Lohsiriwat, V. (2012). Hemorrhoids: from basic pathophysiology to clinical management. World journal of gastroenterology: WJG, 18(17), 2009.