Blog

  • Tromboze Hemoroid Nedir, Tromboze Hemoroid Ağrısı Nasıl Geçer?

    Hemoroid halk arasında daha çok basur olarak bilinen bir makat hastalığıdır. Dışkılama alışkanlığı, yaş, cinsiyet, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Kendisi küçük bir sorun olmasına karşın neden olduğu ağrı oldukça şiddetli ola bir hastalıktır. Bu yazımızda hemoroidin bir türü olan tromboze hemoroid hastalığından bahsedilecektir.

    tromboze hemoroid nasıl geçer

    Hemoroid Nedir?

    Hemoroid anal kanal yani makatın iç kısmında bulunan damarsal yapıların genişleyerek makat dışına sarkmasıdır. Genişleyerek makat dışına sarkan damarsal yapılara hemoroid pakesi ya da hemoroid memeciği ismi verilmektedir.

    Hemoroid Neden Olur?

    Hemoroid makat bölgesinin aşırı baskı/basınca maruz kalmasından dolayı oluşmaktadır. En sık görülen nedenleri kabızlık ve ishaldir.

    Kabızlık durumunda dışkılama sert ve zorludur. Bu nedenle hastalar tuvalet ihtiyacını giderirken ıkınırlar. Ikınmak anal kanalda bulunan damarlara baskı uygulanmasına ve süreç içerisinde makat dışına sarkmasına neden olmaktadır.

    Basur anal kanalda oluşup dışarı sarkan memeciklerin durumuna göre 1ile 4 arasında derecelendirilmektedir.

    1. Derece hemoroitte memecikler anal kanal içerisinde oluşmaya başlar. Ancak herhangi bir şikayete neden olmadığı ve makat dışına sarkma olmadığı için hasta tarafından fark edilemez.

    2. Derece hemoroitte oluşan memecik veya memecikle dışkılama esnasında anal kanaldan dışarı çıkar. Dışkılama sonrasında kendiliğinden makat içerisine geri döner.

    3. Derece hemoroitte memecikler dışkılama ile dışarı çıkar ama kendiliğinden normal konumuna dönemez. Normal konumuna dönebilmesi için el yardımı ile içeri itilmesi gerekir.

    4. Derece memecikler sürekli olarak makat dışındadır. Elle içeri itilse bile normal konumuna dönemez.

    Basur memeciklerinin makattan sarkması bölgedeki kaslar tarafından sıkıştırılmasına neden olur. Bu durumda makat bölgesinde şiddetli ağrı hissedilmesine neden olur. Hemoroidin tromoboze türü en çok ağrı yapan hemoroid türüdür.

    Tromboze Hemoroid Nedir?

    Halihazırda basur problemi olan kişilerde şiddetli ıkınmaya bağlı olarak hemoroid memecikleri şişerek makat dışına sarkar. Bu duruma tromboze hemoroid (basur boğulması) denilir. Fındık kadar küçük ya da portakal kadar da büyük olabilir.

    Oldukça ağrı veren bir durumdur. Tedavi edilmemesi halinde kendiliğinden zaman içerisinde geçer. Ancak şiddetli ağrıdan kurtulmak için müdahale edilebilir. Ya da evde uygulanacak yöntemlerle ağrı hafifletilebilir.

    Ağrının geçmesi ıkınmaya bağlı oluşan şişkinliğinin inmesi ile alakalıdır. Şişlik yani tromboze hemoroid geçer. Ama hemoroidin kendisi müdahale olmaksızın geçmez. Şişlik ve ağrı şikayeti geçtikten sonra hemoroidin ayrıca tedavi edilmesi gerekir.

    Tromoboze Hemoroid vakıaları için 3 farklı yaklaşım bulunmaktadır. Bunlar; evde ağrının hafiflemesine yardımcı olacak uygulamalar, şişliğin doktor müdahalesi ile boşaltılması ve ameliyatla hemoroidin alınmasıdır.

    Tromboze Hemoroid Belirtileri Nelerdir?

    Basur boğulması olarak da bilinen tromboze hemoroidin, normal basurdan farklı belirtileri yoktur. Ağrı, sızlama, şişlik, kanama ve kaşıntı belirtileri görülür. Ancak bu şikayetler tromboze döneminde başta ağrı olmak üzere çok daha şiddetli olmaktadır.

    Tromboze Hemoroid Ağrısından Kurtulma Yolları

    Ağrının geçmesi için en etkili ve uygulaması kolay yöntem sıcak su oturması yapmaktır. Ev ortamında kolaylıkla uygulanabilir. Ağrıyı büyük ölçüde azaltır.

    Sıcak oturma banyosu için bir leğene sıcak su doldurularak leğenin üzerine oturulur. Bu sayede sıcak suyun gevşetme özelliği sayesinde ağrı hafifler. Oturmayı uzun süre yapmak yerine kısa süreli ama sık aralıklarla yapılması daha rahatlatıcı olacaktır.

    Ayrıca bölgesel uyuşturma etkisi olan kremlerle de ağrılı süreç daha rahat geçirilebilir. Ağızdan ağrı kesici alınması da ağrının hafifletilmesi için bir diğer yoldur.

    Tromboze Hemoroidin Boşaltılması

    Tromoboze vakıalarda ağrı oluşmasının nedeni doku içindeki basıncın artmasıdır. Basıncın azaltılarak ağrının düşürülmesi gerekir. Bunun için apse boşaltma işlemlerinde olduğu gibi pıhtıya küçük bir kesi yapılarak içi boşaltılır. İşlem sonrasında ağrı ortadan kalkar. Ancak hemoroid sorunu tedavi edilmiş olmaz. Hemoroidin tedavisi için ayrı bir planlama yapılmalıdır.

    Hemoroid Ameliyatı

    Makat bölgesinde ameliyat yani kesi gibi bir uygulama yapılmasının makat kaslarına zarar verme riski bulunmaktadır. Makat kaslarının zarar görmesi ise kalıcı olarak gaz ve dışkı kaçırmaya neden olabilir. Bu nedenle ameliyat en son çare olarak önerilebilir.

    Ameliyatta tromboze basur kesilerek çıkarılır. Fazla doku kesilmesi gaz ve dışkı kaçırma riskine, yetersiz doku kesilmesi ise sorunun tekrar etmesine neden olabilir. Ayrıca bu vakılarda ameliyatta dışkı tutamama riski daha fazladır. Bu nedenle kendi kendine geçme eğiliminde olan bir sorunun riskli bir şekilde ameliyat edilmesi avantajlı bir durum değildir.

    Tromboze hemoroide bağlı olarak oluşan şişlik geçtikten sonra hemoroidler mutlaka uygun yöntemle tedavi edilmelidir. Aksi halde hemoroid sorununuz ilerleyebilir, tromboze durumu terkar edebilir.

  • Kaş Kaldırma Nedir, Kaş Kaldırma Yöntemleri Nelerdir?

    Kaşlarımızın yukarı doğru kalkık durmasını sağlayan kaslar zaman içerisinde zayıflar ve yer çekimi kuvvetine karşı koymakta zorluk çekerek aşağı doğru sarkar. Bu durumda kişilerde daha yaşlı ve estetik açıdan istenmeyen bir görüntüye neden olur.

    Kaş kaldırma işlemi kişiye daha genç ve alımlı bir görünüm kazandırmak için kaşların yukarıya doğru kaldırılması işlemidir. Bu sayede düşük göz kapağı ve kaşlar yukarı kaldırılarak daha çekici bir bakış elde edilebilir.

    Kaş kaldırma işlemi kadınlar tarafından oldukça merak edilen bir estetik uygulamadır. Kaş kaldırma uygulaması için kullanılan yöntemler cerrahi yöntemler ve ameliyatsız, cerrahiye gerek kalmayan yöntemler olarak 2 gruba ayrılarak incelenmektedir.

    kaş kaldırma nasıl yapılır

    Cerrahi Yöntemle Kaş Kaldırma Nasıl Yapılır?

    Cerrahi kaş kaldırma yöntemleri; Endoskopik-kapalı yöntem veya cilt çıkartılarak olmak üzere 2 şekilde kaş kaldırma işlemi yapılmaktadır.

    Endoskopik – Kapalı Yöntemle Kaş Kaldırma

    Bu yöntemle saçlı deriden minimal bir kesi açılarak endoskop yardımı ile kaş bölgesine ulaşılır. Daha sonra kaşların yukarı doğru kalkmasını sağlayacak kas ve deri altı yapılar gerdirilir. İşlem esnasında oluşan fazla deri çıkarılır. Kesi yapılan alan kendiliğinden eriyen dikişlerle kapatılarak işlem tamamlanır.

    İşlem genel anestezi altında uygulanır. Yaklaşık 60-90 dakika sürer. Dikişler 10-14 gün içerisinde yok olur. Tedavi sonrasında morluk ve şişlik oluşabilir. Bu morluk ve şişlikler bir hafta içerisinde düzelir.

    Bu yöntemle kaş kaldırma uygulaması kalıcı olarak nitelendirilebilir. Ancak yıllar içerisinde alın bölgesinin genelinde oluşacak sarkmadan kaşlarda etkilenmektedir.

    Kesi saçlı deri içerisinden küçük küçük birkaç farklı noktadan yapılır. Bu sayede tedavi sonrasında estetik kaygı yaşanmaz, iz kalmaz.

    Germe Yöntemi ile Kaş Kaldırma ( Cilt Çıkartılarak Kaş Kaldırma)

    Bir diğer cerrahi kaş kaldırma yöntemi ise germe yöntemidir. Bu yöntemde kaşın üst kısmından kesi yapılır ve belirlenen deri dokusu çıkartılır. Sonrasında kaş ve deri birleştirilir. Bu sayede kaşlar istenilen ölçüde yukarı kaldırılmış olur.

    Bu uygulama kaşın hemen bitiminde yapılır. İz miktarının az olması için minimal kesi yapılır ve kesi kaşın hemen bitiminden tercih edilir. Bu sayede kaşların izi kamufle etmesi beklenir.

    Bu uygulamanın tercih edilmesi için kaşın kenarında küçük bir iz kalacağının göze alınması gerekir.

    Hangi Kaş Kaldırma Yöntemi Daha Kalıcıdır?

    Cerrahi yöntemlerle yapılan kaş kaldırma işlemleri daha kalıcıdır. Ancak her 2 cerrahi yöntemde de tedavi sonrasında yıllar içerisinde vücudun genelinde ortaya çıkacak sarkmalar bir miktar kaşları da etkilemektedir.

    Ameliyatsız Kaş Kaldırma Yöntemleri Nelerdir?

    Ameliyatsız kaş kaldırma yöntemleri invaziv yöntemler olarak da anılmaktadır. Bunun için güncel ve başarılı olarak 2 yöntem kullanılır. Bunlar botoxla kaş kaldırma ve ip askı ile kaş kaldırmadır.

    Ameliyatlı uygulamalara invaziv yöntemlerin kalıcılığı daha kısadır. Botox uygulaması sonrasında etki 4-6 ay devam eder, ip aşklıma ile kaş kaldırma uygulamasında ise 2 seneye yakın etki devam etmektedir.

    Bu süreler kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Ayrıca botox uygulamasının düzenli aralıklarla uygulanması sonrasında etki 12 aya kadar devam edebilmektedir.

    Botoxla Kaş Kaldırma Nasıl Yapılır?

    Ameliyatsız estetik uygulamalar arasında en sık tercih edilen botox uygulamasıdır. Kırışıklık tedavisinden kaş kaldırma işlemine kadar birçok farklı alanda botoxun etkisine başvurulmaktadır.

    Kolay uygulanabilir ve ağrısız olması da hastalar tarafından sıklıkla tercih edilmesine neden olmaktadır.

    Botox ile kaş kaldırma işleminde botox etken maddesi kaşın istenilen alanlarına enjekte edilir. Bu sayede kaşların yukarı doğru kalması amaçlanır.

    Klinik ve muayenehane ortamında uygulanabilir. Extra ön hazırlık gerekmez. Lokal veya genel anesteziye ihtiyaç duyulmaz. 10-15 dakika kadar kısa bir sürede uygulanabilir.

    Cerrahi Yöntemle Kaş Kaldırma İşlemi Sonrasında İz Kalır Mı?

    Cerrahi müdahale ile yapılan estetik ameliyatlar sonrasında iz kalıp kalmayacağı ya da kalacak iz miktarı hastalar için oldukça önemlidir.

    Ameliyatla kaş kaldırma uygulamasında kesi  ve cilt çıkarma işlemi 3 farklı noktadan yapılır.

    a) hemen kaş üst dış sınırından

    b) saçlı deri kenarında

    c) saç içinden yapılmaktadır.

    Bu işlem için seçilecek alanda saç miktarı, alın ve saç arasındaki mesafe ve kaş kenarında iz yeterince gizlenebilecek mi bunlar da göz önüne alınmaktadır.

    İp Askılama İle Kaş Kaldırma

    İp askı ile kaş kaldırma işlemi klinik ortamında lokal anestezi altında uygulanır. Etkisi kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 2 sene kalmaktadır. Uygulama 20-40 dakika kadar bir sürede uygulanmaktadır.

    İlk olarak lokal anestezi işe işlem yapılacak alan uyuşturulur. Daha sonra özel bir iğne yardımı ile ipleri yerleştirmek için cilt altına girilir ve kaşlar istenilen oranda kaldırılır.

    İplerin tırtıklı yapısı sayesinde ipler dokulara sabitlenir ve kaslar bu şekilde askıya alınır.

    En İyi Kaş Kaldırma Yöntemi Hangisidir?

    Kaş kaldırma yöntemlerinin hangisinin kullanılacağı kişinin beklentisine ve kaş yapısına göre belirlenmektedir. Tedavi sürecinin planlanmasında kişisel tercihler oldukça önemlidir. Örneğin bazı bireyler ameliyatsız yöntemleri tercih ederken bazı bireyler ameliyatı tedaviyi tercih etmektedir.

    Daha kalıcı tedavi isteyenler için ameliyatlı tedaviler önerilir. Ancak kesi, dikiş istemeyen bireyler için botox ve ip askılama tedavileri tercih edilmektedir.

    Hastanın tercihine ek olarak uygulanacak yöntemin kişiye uygun olup olmaması da önemlidir. Bu nedenle tedavi süreci doktor ve hasta ile birlikte planlanmalıdır. Bu sayede tedavi sonrasında istenmeyen sonuçlarla karşılaşılma ihtimali en az indirilmiş olur.

    Kaş Kaldırma İşlemi Ne Kadar Sürer?

    İşlem seçilen yönteme göre farklılık göstermektedir. Botoxla kaş kaldırma 15-20 dakika gibi bir sürede yapılabilir. Ameliyat ise yaklaşık 60-90 dakika sürmektedir.

    Bilimsel kaynaklar:

    • Karimi, N., Kashkouli, M. B., Sianati, H., & Khademi, B. (2020). Techniques of eyebrow lifting: a narrative review. Journal of ophthalmic & vision research15(2), 218.
    • Raggio, B. S., & Winters, R. (2019). Endoscopic Brow Lift.
    • Booth, A. J., Murray, A., & Tyers, A. G. (2004). The direct brow lift: efficacy, complications, and patient satisfaction. British journal of ophthalmology88(5), 688-691.
  • Bıyık Ekimi Kimlere Yapılır, Ücretleri Nelerdir?

    • Köse olduğu için bıyığı hiç çıkmayanlar
    • Doğuştan bıyığı  seyrek, ince telli veya yetersiz olanlar
    • Bıyık bölgesinde yara, yanık, yaralanma izinin kamufle edilmesi gereken durumlar ( 1 ) .
    • Ameliyat (tavşan dudak ameliyatı gibi) sebebiyle iz olanlar ( 2 )
    • Bıyık yolma tiki ile bıyıklarının bir kısmı ya da tamamı dökülenler
    • Bıyığı dökülenler ( 3 ).
    • Bıyığın iki tarafı eşit olmayanlar
    • Cemaat bıyığı gibi görünenler
    • İnce bıyıklı olanlar
    • Dudağa yakın kısmı çıkmayanlar
    • Sakal ile bıyığı birleşmeyenler.
    bıyık ekimi nasıl ve nerede yapılır

    Bıyık Ekimi Nasıl Yapılır?

    Vücuttaki bütün kılların yeri değiştirilebilir yani kökü ile alınarak bir başka bölgeye nakledilebilir. Ekim işlemi aslında bir nakil işlemidir.

    Kök alınan bölgeye donör alan denir. Bıyık ekimi için donör alan olarak daha çok ense bölgesi kullanılır ama sakalın gereksiz boyun kısmında yeterli kök varsa o bölgedeki kökler de donör amaçlı kullanılabilir.

    Sakalın gereksiz bölgesinden alınanların tamamı teklidir, etrafındaki deri parçacıkları temizlenerek ekilir.
    Kafanın arka tarafından alınanlar ise çoklu köklüdür, bu şekilde yani çoklu köklü olarak ekilirse doğal görünmez o sebeple bunlar tekli hale getirilip ekilir. Yine bunlarda da etraftaki deri parçacıkları temizlenmelidir.

    Gerek sakal bölgesinden alınanlar gerekse ense bölgesinden alınanlar eğer temizlenmeden ekilirse kıl diplerinde kabarıklıklar olur ki bu çok rahatsız edici bir görüntüye neden olur.

    Köklerin canlı (bulbus denilen) kısmından değil kıl kısmından tutularak ekilmelidir yoksa kök ezildiği için ölebilir.

    Bıyık ekiminde saç ekiminden çok farklı bir teknik uygulamayı gerektirir. Saç ekimi gibi kanal açılarak ekilirse bıyıklar uzadığında dudağa doğru değil karşıya doğru uzar ve bu da son derece çirkin görünür.

    Doğala yaklaşabilmek için kanal açılarak 90 derece yani dik bir şekilde değil 30 derece açıyla, kökün beslenebileceği en yatay şekilde ve dudağa bakan yönde ekilmelidir. Kanal açma işlemini değiştirip daha kabul edilebilir hale getirmek için “hol” kelimesi kullanılsa da yaklaşık aynı anlama gelmektedir.

    Bıyık Ekimi Öncesi Nelere Dikkat Edilmelidir?

    Her şeyden önce işlemi kendiniz kavramak ve olayı tam anlamak için farklı kaynaklardan bıyık ekiminin ne olduğunu anlamaya çalışmalısınız, işlemi iyi anlarsanız araştırmanızda hangi soruları soracağınızı, nelere dikkat edeceğinizi öğrenmiş olursunuz.

    Öncelikle bıyığınızı kimin ekeceğinden emin olmalısınız ve tercihen ekimi bizzat yapacak kişinin ismini, eğitim düzeyini, doktor olup olmadığını sorgulamalısınız.

    Bıyık ekimi cerrahi bir işlemdir ve yapılan işin kalitesi önemlidir. Unutmayın ektirdiğiniz bıyıkları ömür boyu her gün göreceksiniz, sinirinizi bozacak bir sonuca katlanmamak için işlemi yapacak kişinin doktor olduğundan emin olmalısınız. Dar alanda yapılan bu işlem kesinlikle bir kişi tarafından yapılabilir, size “ekip halinde ekiyoruz” denirse ekipte kimin ne iş yapacağını ve özellikle ekim işlemini ekipteki hangi bireyin yapacağından emin olmalısınız. Bunu yapmazsanız ekip denilen ve sağlık eğitimi dahi olmayan size “saç ekim uzmanı” diye tanıtılan birilerine ekim yaptırmak zorunda kalırsınız.

    Araştırmanızı yapıp işlemi bir doktorun yapacağından emin olduktan sonra işlemin ayrıntısını sorgulayabilirsiniz.

    Bıyık ekiminde doğala yaklaşmak için gerekli ayrıntılar şunlardır;

    • Yüzünüze en uygun şekli siz belirleyin (tercihen önceki günlerde evde çalışın)
    • Yüzünüzün geneliyle uyumlu bir şekil belirleyin
    • Başkalarının bıyığını örnek almayın çünkü siz o değilsiniz.
    • Ekim açılarının 30 – 35 derece olmasını isteyin
    • Yönlerinin ortalarda dudağa, yanlarda hafif dışa doğru olmasını isteyin
    • Köklerin tamamının tekli olmasını söyleyin
    • Kanal veya hol açılmadan iğne ile ekim isteyin
    • Ekim işlemi sonuçta tek etkili işlemdir bunu doktorun kendisinin yapmasını isteyin.

    Bıyık Ekimi Kaç Saat Sürer?

    İşlem süresi çizilecek alanın genişliğine, sıklık beklentisine, önceden var olan kılların durumunda göre 3 ile 5 saat arası sürebilir. Küçük yaralanma izleri daha kısa sürer.

    Köklerin sakalın gereksiz boyun kısmından alındığı durumlarda daha uzun sürer ama kıl yapısı aynı olduğu için doğaldan ayırt edilemeyecek kadar doğala yakın olur.

    Kanal açılarak ekim yapıldığında işlem daha hızlı olduğu için bu sürelerin yarısında bitirilebilir.
    İşlemin süresi ile değil daha çok kalitesi ile ilgilenin.

    Bıyık Ekimi için Kökler Nereden Alınıyor?

    Bıyıkları yetersiz olanlarda genellikle sakallar da yetersiz olduğu için sakalın gereksiz boyun kısmında da yeterli kök olmaz. Yaralanma izi gibi az kök ihtiyacı olan durumlarda az da olsa sakalın boyun kısmı tercih edilmelidir çünkü kıl yapısı bıyıkla aynı olduğu için doğaldan ayırt edilemeyecek kadar güzel sonuç alınır.

    Sakalın boyun kısmında alınabilecek kök yoksa geriye bir tek ense kısmı kalmaktadır. Ense kılları bıyığa kıyasla daha incedir ama 2. En kaliteli kökler buradadır. Çok sayıda ekim yapılacağında ense ve sakal kılları alınıp karışık ekilebilir.

    Teorik olarak göğüs kılları, bacak kılları ekilebilir gibi düşünülse de bu bölge kıllarının daha ince olması sebebiyle uygulanmamaktadır.

    Bıyık Ekimi Kaç Yaşında Yapılır?

    Hangi yaşlarda yapılıp yapılmayacağı daha çok ihtiyaca göre değişir. Yanık, yara, tavşan dudak ameliyatı veya başka türlü yaralanmalara bağlı olarak yapılacak ekimlerde yaş sınırına bakılmaksızın etraf bıyıklarla uyumlu ekim yapılabilir.

    Hiç bıyığı olmayanlarda çıkma ihtimali olduğu için 21 yaşına kadar beklemek doğru bir yaklaşım olur.
    İleri yaşlarda saçlar çok beyazladıysa beyaz kökün alımı zor olduğu için teknik olarak zor olur.

    Ense kılları kalite kaybetmiş, tüy halini almışlarda da ekim zor olur.

    Alopecia totalis denilen kafada hiç kıl çıkmaması veya çıkıp hepsinin dökülmesi durumunda alınabilecek kök olmadığı için yaştan bağımsız olarak yapılamaz. Benzer şekilde vücutta hiç kıl olmaması durumu olan alopecia universalis de de yapılabilecek bir şey yoktur.

    Sakallar, favoriler son derece iyi iken bıyık bölgesinde çıkmaması durumunda o bölgede kıl kökü olmadığına karar verilirse 21 yaşından önce yapılabilir, tabi ki bu durumda ailenin onayı da alınmalıdır çünkü insan 21 yaşından sonra yeterince olgun düşünebilmektedir.

    Bıyık Ekimi Sonrası Şok Dökülme Olur mu?

    Evet az veya çok geçici şok dökülme olur. Şok dökülmenin sebebi kökün alınması, hazırlanması, bir süre vücut dışında beklemesi ve ekilmesi sırasında olan mikro travmalardır.

    Mikro travmalar kılın uzama döneminden dökülme dönemine devamında tekrar çıkma dönemi yaşamasına denir. 

    Anagen, katagen ve telogen dönem denilen bu 3 dönem her kılın ömür boyunca defalarca tekrarlar. Ekim işlemi bir defa bu 3 lü döngüyü başlatır ve dökülenler 4-10 ay içinde yeniden çıkar.

    Bıyık Ekimi Fiyatları Ne Kadar?

    İdea Klinikte tüm ekim işlemleri kök sayısına göre belirlenir ve kişi ektirdiği kök sayısına göre ücret öder. Bıyık ekimi ücretleri için detaylı bilgiyi whatsapp destek hattından alabilirsiniz.

    Ekilen Bıyık Uzar mı?

    Ekilen kökler canlı kök olduğu için alındığı yerdeki gibi davranmaya devam eder yani enseden alındıysa saç gibi, sakalın gereksiz boyun bölgesinden alındıysa sakal gibi uzamaya devam eder. Jilet veya makineyle tıraş edilebilir.

    Bıyık Ekimi Sonrası Nasıl Görünür?

    Ekimde belirli kurallara dikkat edilirse normal bıyıktan farklı görünmez. Dudak bölgesi şişmeye eğilimli olduğu için çabuk şişer. Yapılan bölgesel uyuşturucu enjeksiyonu ve iğne ile yapılan yüzlerce delik sebebiyle dudaklar işlemden hemen sonra ciddi ölçüde şişer ama saatler sonra geri inmeye başlar. Ertesi gün şişlik kısmen inmiş olur ama birkaç gün azalarak devam eder, sonraki günlerde normale döner.

    Bıyık Ekimi Sonrası

    Bazı klinikler 2 hafta çorba ile beslenme önerir. Türkiye’nin bıyık ekimi yapılan ilk kliniği olarak İdea Klinikte yaptığımız ekimlerin hiçbirine bu tür yasaklar koymadık. Klinikten çıktıktan hemen sonra istenildiği gibi beslenilebileceğini, her şey yenilip içilebileceğini söylüyoruz.

    Bıyık ekimi sonrası yıkama için şöyle önerilerde bulunuyoruz;

    İlk yıkamayı 48 saat sonra öneriyoruz,ilk yıkamalar için Postop Set öneriyoruz. Türkiye’de saç ekimi sonrası temizliğe özel geliştirilmiş ve set halinde satılan Postop mikrop öldürmesi, şişliği azaltması, yara iyileşmesini hızlandırması gibi bir çok avantaj sunmaktadır.

    Postop kullanmak şartı olmasa da avantajları sebebiyle tercih edilebilir.

    Postop Set kullanmak yerine normal şampuanla da yıkama yapılabilir ama bu durumda ilk yıkama 72 saat sonra yapılmalıdır.

    Bıyık Ekimi Sonrası Yıkama Nasıl Yapılır?

    Bıyık ekimi kanal açılarak yapıldıysa abartılı kanama olduğu için bölge tamamen yara kabuğu ile kaplı olur, iğne ile ekildiyse daha az kanama olduğu için köklerin dibinde noktasal pıhtılar olur.

    Her iki durumda da temizleme için tercihen Postop Set kullanılmalıdır.

    Tercih sebebi Postop’un içeriğindeki klorheksidin glukonat uygulandığı bölgedeki mikropları % 100 yakın oranda yok eder bu sayede iltihap riskini azaltır, bunun dışında jel yapısı kabukların kolay yumuşamasını sağlar, hazır köpük olması sayesinde köpürtürken kökü yerinden oynatma riskini ortadan kaldırır.

    İltihap riskini azaltması yanı sıra iyileşmeyi hızlandıran, şişliğin daha çabuk inmesini sağlayan aktifler de vardır.

    Tüm bunlara karşın saçların temizliğinde kullanılan sıradan şampuan kullanmanın da sakıncası yoktur.  Ekimden 48 saat sonra ilk yıkama yapılmalıdır (normal şampuanla yıkanacaksa 72 saat beklenmelidir).

    Setteki jelden 5-10 ml avuç içine alınır, işlem yapılan alanda kalın bir tabaka olacak şekilde sürülür ve 15 – 20 dakika beklenir. Bu sürenin sonunda duş tutularak jel uzaklaştırılır.

    Arkasından yine avuç içi hazır köpükle doldurulur ve işlem alanı köpükle kaplanır. Aynı süre köpük bekletilir. Köpük sönerse tekrar uygulanabilir. Yeterince bekledikten sonra elle hafif okşama hareketi ve orta basınçlı duş ile temizlik yapılır.

    İlk yıkamadan sonra istenirse sabah akşam olarak günde 2 defa yıkama yapılabilir. 3 – 4 yıkama sonunda büyük oranda temizlenmiş olur. Yeterince temizlendikten sonra artık normal yaşamdaki gibi yıkama yapılabilir, özel ürün kullanmak gerekmez.

    Donör alanda yani köklerin alındığı bölgede de yüzlerce delik olduğu için iltihap riski küçük de olsa bu bölge için de geçerlidir bu sebeple köklerin alındığı bölge de Postop Set ile yapılmalıdır.

    Bıyık Ekimi Yaptıranlar Ne Kullanır?

    Ekim her ne kadar olabildiğince steril şartlarda yapılsa da iltihap riski her zaman vardır, iltihaplanma riskini azaltmak için geniş spektrumlu antibiyotik başlanır.

    Saç ekimi sonrası standart başlanan ve içinde damar genişletici olan Xpecia Tablet (her iki formunda da olduğu için Xpecia Kadın veya Xpecia Erkek tablet fark etmez) başlanır.

    Her ne kadar bazı klinikler yemek yemeyi yasaklasa da ekimden hemen sonra istenile her şey yenilebilir ve içilebilir.

    İlk gece uykuda elle dokunarak zarar verme ihtimaline karşı dikkatli olmalıdır.

    İlk günler üst dudakta şişlik sorunu yaşarlar ama şişlik günler içinde kendiliğinden iner.

    Ekimden sonraki 12. – 13. Günlerde köklerin etraf dokuyla bütünleştiği kabul edilir bu sebeple 12 günden sonra tıraş olabilir ama tıraş olmayıp uzatmakta da sakınca olmaz. Tıraş jiletle veya elektrikli makine ile yapılabilir ancak jilet kullanılacaksa daha önce kullanılmamış olmasına dikkat edilmelidir.

    İşlem bölgedeki damarları genişlemesini sağladığı için sonraki günlerde bölge pembemsi görünür, bıyıklar kesilmezse oluşan pembeliği kamufle eder.

    Bıyık Ekimi Öncesi Sonrası Görsel

    bıyık ekimi öncesi sonrası

    Tabi ki bunun en doğrusu ekim yapılmış kişiyi canlı olarak görmektir ancak seyrek uygulanan bir şey olduğu için bu mümkün olmayabilir.

    Size gösterilecek fotoğrafların fotomontajlı olabileceğini unutmadan şunlara dikkat ederek değerlendirmelisiniz.

    • Kılların hepsi tekli mi? Doğalda hepsi teklidir.
    • Çıkış açıları nasıl, dik görünüyor mu?
    • Diplerinde çukurluk var mı?
    • Diplerinde kabarıklık var mı?
    • Kenarları çizgi gibi mi yoksa doğaldaki gibi düzensiz mi?

    Görselleri bu şekilde değerlendirme dışında klinikle ilgili olumlu yorumları da dikkatle değerlendirin çünkü kendi tanıdıklarına yorum yazdırma çok sık uygulanan bir şeydir.

    Favori Ekimi

    Favori bölgesi sakalın bir bölümü gibi değerlendirildiği için sakalla bir bütün olarak değerlendirilir. Sakal ekimiyle yaklaşık aynı sebeple yapılır ve yapılış şekli de aynıdır. Favori saçın devamı gibidir ama saçtan daha yatay ekilmesi gerekir.

    Favorinin kıl kalitesi sakaldan farklıdır, üst kısımlar yani saça yakın bölümü saç gibi sakala kıyasla daha incedir.

    Referans:

    Akdag, O., Evin, N., Karamese, M., & Tosun, Z. (2018). Camouflaging cleft lip scar using follicular unit extraction hair transplantation combined with autologous fat grafting. Plastic and reconstructive surgery141(1), 148-151.

    Reed, M. L., & Grayson, B. H. (2001). Single–Follicular-Unit Hair Transplantation to Correct Cleft Lip Moustache Alopecia. The Cleft palate-craniofacial journal38(5), 538-540.

    Vallis, C. P. (1974). Hair transplantation to the upper lip to create a moustache: case report. Plastic and Reconstructive Surgery54(5), 606-608.

  • Vücutta Kaşıntı Neden Olur, Sebepleri ve Tedavi Yöntemleri

    Kaşıntı sağlıklı bir insanın bile vücudunun birçok yerinde zaman zaman meydana gelen bir dürtüdür. Altında yatan sebebe göre değişerek bölgesel olabildiği gibi vücut genelinde hissedilebilmektedir. Bazı kaşıntılar anlık olup saniyelik kaşıma ile geçer ve hatırlanmazken, bazı kaşıntılar ciddi anlamda rahatsız edebilmektedir.

    vücutta kaşıntı neden olur

    Vücutta Oluşan Kaşıntının Yaygın Nedenleri Nelerdir?

    Makat kaşıntısı, diğer ele aldığımız konulardan farklı olarak bölgesel bir kaşıntıdır. En sık sebebi mayasıldır (anal dermatit). Bazen o kadar kaşınır ki hasta makat bölgesini kaşıyarak yaralar. Diğer bölgelerden farklı olarak her an her yerde istenildiği gibi kaşıyarak rahatlanamaz ve bu hastada ruhsal sıkıntıya neden olur. Bu bölge kaşıntılarına özel geliştirilen Pruzon Merhem kullanıldığında 2-4 günde geçer, eğer asıl mayasıl sebebi ortadan kaldırılırsa şikayetler tekrarlamaz.

    • Kuru cilt : Kaşıntının yanı sıra beraberinde pullanma, çatlama gibi şikayetlerde görülebilir. Vücudun her yerinde meydana gelebilen cilt kuruluğu çoğunlukla el, ayak ve kollarda oluşur. Nemlendirici kullanımı ile çoğu zaman çözülebilir. Ancak süreklilik kazanıp geçmediği taktirde dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.
    • Alerjik reaksiyonlar : Tüketilen herhangi bir gıdadan dolayı oluşabilecek olan alerji durumu aynı zamanda elbiselerin yada iç çamaşırlarının kumaşından dolayı da olabilmektedir.
    • Kontakt dermatit : Derinin temas ettiği maddelerin cilt üzerinde meydana getirdiği reaksiyon sonucunda ortaya çıkan bir durumdur.
    • Böcek sokmaları / ısırıkları : Sıklıkla yaşanılan bir durumdur ve herkesin başına gelebilir. Özellikle yaz aylarında sivri sinek ısırıkları ile sıkça karşılaşılır. Çoğu zaman gelip geçici bir durum olan böcek ısırıkları bazı insanlarda alerjiye de neden olabilmektedir.
    • Kurdeşen (Ürtiker) : Döküntü ve kaşıntılara neden olan bir cilt problemidir. Vücudun sadece bir bölümünde görülebildiği gibi dağınık şekilde de olabilir. Kurdeşen olarak da adlandırılan ürtiker genellikle şiddetli kaşıntılara neden olur. Boyutları kişiye göre değişiklik gösterebilir.
    • Egzama çeşitleri : Egzamanın birçok tipi vardır ve genel olarak ortak şikayetlerinden biride kaşıntıdır. Cilt üzerinde kızarıklık, kabarıklık gibi şikayetler meydana getirir.
    • Saç ve vücut bitleri : Kişiden kişiye bulaşarak saç ve vücuda yapışan, kan emerek hayatını sürdüren bitler şiddetli kaşıntılara neden olabilmektedir. Vücut bitleri nadir olarak görünür ancak saç biti sık karşılaşılan bir kaşıntı nedenidir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda sıklıkla karşılaşılır. Eskiden evde yapılan bitkisel yada benzeri çözümlerle çare bulunan saç biti günümüzde pedikap gibi ürünlerle tedavi edilebildiği gibi aynı zamanda korunma sağlanabilmektedir.
    • Uyuz : Tıpta Sarcoptes Scabiei olarak adlandırılan uyuz, sekiz bacaklı akarların neden olduğu ve tüm dünyada görülebilen bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Ortalama 0,4mm boyutunda olan ektoparazitin dişisi, bulaştıktan sonra cildin üst katmanlarında tünel açarak ilerler. Bu ilerleme esnasında bırakmış olduğu dışkılarda yer alan alerjenler ortalama 1 ay sonra alerjik reaksiyon oluşturarak şiddetli kaşıntıların ortaya çıkmasına neden olurlar.
    • Kızamık : Her insanın bildiği ve neredeyse herkesin karşı karşıya kaldığı bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kırmızı lekeler ve beraberinde getirdiği kaşıntılar ile bilinen kızamık bazı insanlarda çok ciddi bir duruma gelebilmektedir.
    • Su Çiçeği : Varisella zoster ismindeki virüsün sebep olduğu su çiçeği yaygın görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle 10 yaş altındaki çocuklarda görülüyor olsa da her yaşta karşılaşılabilir. Virüs çoğunlukla herhangi bir tedaviye gerek kalmadan kendi kendine geçer. Su çiçeğinden aşı ile korunmak mümkündür. Su çiçeğiniz varsa başta hamile kadınlar ve bebekler olmak üzere herkesten uzak durmanız kendinizi karantinaya almanız önerilmektedir.
    • Sedef hastalığı : Sedef, tüm dünyada sıklıkla karşılaşılan keskin sınırlı, gümüş renginde pullanmalara ve kızarıklıklara neden olan bir hastalıktır. Erkek ve kadınlarda eşit oranda görünen hastalık her 100 kişiden 1-2’sini etkilemektedir. Çoğunlukla 15-30 yaşlarında ortaya çıkmaktadır.
    • Zona hastalığı : Herpes zoster olarak da adlandırılan zona ağrılı deri döküntülerine, kızarıklıklara ve azda olsa kaşıntıya sebebiyet verebilen, su çiçeğine neden olan varisella zoster virüsünün sebep olduğu bir hastalıktır. Çocukken karşılaşılan su çiçeğinden kalan ve bazı sinir hücrelerinde yaşamaya devam eden virüs tekrar aktif hale geldiğinde ortaya çıkar.
    • Pişik : Özellikle 2 yaş altında olup bez kullanan bebeklerde ortaya çıkan pişik yaygın bir cilt rahatsızlığıdır. Nadirde olsa yetişkinlerde de görülebilir. Özellikle bebeklerde ortaya çıkan pişikler tahriş olup buna bağlı olarak kızarıklık, acı ve kaşıntıya neden olabilmektedir.
    • Hemoroid, Anal Fissür gibi makat hastalıkları : Çoğunlukla ağrı, sızlama, şişlik gibi şikayetlere neden olan makat hastalıkları anüste meydana gelen memenin iç çamaşırına teması sonucunda kaşıntıya da neden olabilmektedir.
    • Kondilom : Genital siğil olarak da adlandırılan kondilom problemi makat ve etek bölgesinde ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Ben (nevüs) benzeri oluşan lezyonlar kaşıntılara neden olabilmektedir. Bu rahatsızlığın bulaşmaması ve bağırsaklara ulaşmaması için mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir.
    • Aşırı hijyen : Bazı insanlar özellikle makat bölgesi başta olmak üzere vücutlarını sabun, şampuan gibi kimyasal ürünlerle aşırı bastırarak temizlemektedir. Bu da bölgenin tahriş olarak kaşıntı şikayetinin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır. Makat bölgesinin bastıra bastıra aşırı şekilde kimyasal ürünler, kağıt havlular yada benzeri maddeler ile temizlenmesi önerilmemektedir. Uzmanlar bölgenin duru su ile yıkanmasını ve tuvalet kağıdı ile bastırmadan silinmesi yönünde tavsiyede bulunmaktadır.
    • Yetersiz temizlik : Aşırı hijyene kaçmanın sakıncalı olması gibi yetersiz temizlikte kaşıntı sebeplerinden biridir. Özellikle çok terleyen insanların günlük olarak duş alması gerekir.
    • İç çamaşırı tercihi : Elbiseler ve iç çamaşırlarında kullanılan kumaş türü de insan vücudunda kaşıntılara neden olabilmektedir. Bazı insanlar bazı kumaş tiplerine reaksiyon gösterebildiğinden kaşıntı gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
    pruzon kaşıntı kremi ne işe yarar

    Vücutta kaşıntı üstte ele aldığımız nedenlerden dolayı sık görülen bir durumdur ve aşırı kaşıntıya bağlı olarak kızarıklık, tahriş ve aşırıya kaçılırsa küçük kanamalar bile görülebilir. Kaşıntının tamamen ortadan kalkması için altta yatan sebep tespit edilmeli ve önlem alınmalıdır.

    Bazı kaşıntılar hastalıklardan yada cilt problemlerinden dolayı meydana gelebilirken bazı kaşıntılar ise kişinin kişisel temizliğinde aşırıya kaçması veya hiç özen göstermemesi sebep olabilmektedir.

    Örneğin makat kaşıntısında yalnızca duru su kullanılmalı sabun, şampuan yada ıslak mendil gibi kimyasal içerikli ürünler kullanılmamalıdır. Bazı insanlar kişisel temizliğe aşırı düşkün olduklarından makat yada etek bölgelerini kimyasal ürünler ile temizlediklerinde mukoza adı verilen bölgeye zarar verdiklerinden bu bölgeler yoğun şekilde kaşınabilmektedir.

    Makatta Kaşıntı Neden Olur?

    Makat kaşıntısı hemoroid (basur), anal fissür (makat çatlağı), kondilom ve mayasıl gibi hastalıklardan kaynaklı olabilir. Bunların dışında makat bölgesinde aşırı terleme, az önce bahsettiğimiz gibi aşırı hijyen, yetersizlik temizlik ve dışkı kaçırma gibi sebeplerle ortaya çıkabilmektedir. Kıl kurdu veya enfeksiyona bağlı kaşıntılarda görülebilir.

    Makat Kaşıntısına Yol Açan Sebepler Nelerdir?

    – Mayasıl
    – Mantar
    – Kondilom (Genital Siğil)
    – Anal Fistül
    – Baharat tüketilmesi
    – Sabun veya benzeri malzeme ile aşırı temizlik
    – Pudra kullanımı
    – Patlıcan, domates ve çikolata tüketilmesi
    – Turşu tüketilmesi
    – Fazla kilo
    – Terleme
    – Fazla Oturma
    – Anal bölgenin nemli kalması
    – Anal bölgenin aşırıya kaçarak temizlenmesi
    – Mayalı yiyecekler
    – Dış basur
    – Makat çatlağı

    Kaşıntıya İyi Gelen Kaşıntı Kremi Var mı?

    Vücutta meydana gelen kaşıntıların çoğunluğu yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi bir cilt problemi yada hastalıktan dolayı ortaya çıkmaktadır. Kaşıntı kremi olarak piyasada bulunan ürünler kaşıntıyı giderebilmektedir ancak bu noktada önemli olan kaşıntıya sebep olan hastalık yada probleme çözüm bulunmasıdır.

    Altta yatan sebep bulununcaya dek mevcut kaşıntıyı dindirmek için pruzon krem tercih edilebilir. Bitkisel içeriği sayesinde sebebi bulununcaya kadar mevcut kaşıntıyı sona erdirmek için etkili bir kremdir.

    Vajina / Genital Kaşıntı Neden Olur?

    Vajina bölgesinde meydana gelen kaşıntıların bir çok sebebi olabilir. İç çamaşırı, tahriş edici kimyasal maddeler, enfeksiyon, menopoz, bazı cilt hastalıkları, cinsel yollarla bulaşan hastalıklar, idrar kaçırma gibi durumlar vajinal kaşıntılara yol açabilmektedir.

    Tahriş Edici Maddeler İçeren Ürünler

    • Sabun, şampuan, duş jeli ve banyo köpükleri
    • Kadınsal spreyler
    • Krem, losyon ve merhemler
    • Çamaşır deterjanları ve yumuşatıcılar
    • Kokulu tuvalet kağıtları
    • Kokulu pedler
    • İç çamaşırları

    Ayrıca egzama ve sedef hastalığı gibi bazı cilt hastalıkları da vajinada kaşıntı oluşmasına sebep olabilmektedir. Egzama bazı kişilerde vulvaya yayılabilmektedir.

    Vajina Kaşıntısı Nasıl Geçer, Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Vajinal kaşıntı oldukça yaygın görülen bir problemdir ve genellikle tahriş edici maddeler ve hormonal değişiklikler gibi önemsiz şeylerden kaynaklanır. Ancak seyrekte olsa cinsel yollarla bulaşabilen enfeksiyonlar yada vulva kanseri gibi endişe edilmesi gereken sebeplerden kaynaklanabilir.

    Birçok vajinal kaşıntı kendi kendine yada kişinin kendi alacağı önlemler ile evde kolayca geçebilmektedir. Örneğin iç çamaşırı tercihi değiştirilebilir, temizlikte sadece duru su kullanılabilir, terleme oluyorsa kağıt havlu ile kurulanabilir ve iç çamaşırı değiştirilebilir. Hijyene aşırı düşkün biriyseniz belirttiğimiz gibi bu takıntıyı bırakıp duru su tercih etmelisiniz. İdrar kaçırma gibi bir durum söz konusuysa iç çamaşırınızı sıklıkla değiştirmeli ve bu problem için uzman bir doktora başvurmalısınız.

    Evde denediğiniz yollarla çözüm bulamadıysanız ve problem devam ediyorsa uzman bir doktorun yapacağı test ve muayene doğrultusunda kaşıntının sebebi teşhis edilebileceği gibi tedavide edilebilmektedir.

    Kaşıntı İçin Hangi Doktora Gidilir?

    Bu tamamen kaşıntı ile karşılaştığınız bölge yada problem ile alakalı olarak değişiklik gösterebilir. El, kol, yüz ve genel vücut kaşıntıları için dermatoloji uzmanına, makat bölgesinde meydana gelen kaşıntılar için proktoloji konusunda tecrübeli genel cerrahi uzmanlarına, vajinal kaşıntılar için kadın doğum uzmanına, stres kaynaklı ise iç hastalıkları uzmanına görünmeniz gerekebilir.

    Referanslar

    Centers for Disease Control and Prevention. (1998). DPDx: laboratory identification of parasites of public health concern. Pthiriasis. Available from: URL: https://www. cdc. gov/dpdx/pthiriasis/index. html (Accessed March 11, 2020).

    https://turkdermatoloji.org.tr/media/hasta_bilgilendirme/Psoriazis.pdf

  • Kaş Ekimi Nasıl Yapılır, Ücretleri Nelerdir?

    Kaş ekimi kaşına kalıcı kontur yaptırıp silinenler, renk değiştirenler, doğal olmadığı için rahatsız olanlar için yapılabilen bir uygulamadır.

    Kimler Kaş Ekimi Yaptırabilir?

    • Doğuştan kaşı seyrek olanlar
    • Doğuştan kaşı olmayanlar
    • Kaştaki yara yanık, ameliyat ve yaralanma sebebiyle bir kısmı çıkmayanlar (1).
    • Kaşı dökülenler (madarozis)
    • Tik hastalığı sebebiyle kaşını yolarak kaşsız kalanlar (tik tedavisi yapılmış olmalı)
    • Saçkıran (alpoecia areata) hastalığı sebebiyle dökülenler (bunlarda ekilenlerde de saçkıran olabileceği ihtimalinin düşük de olsa olduğu bilinmelidir)
    • Kaşlarında asimetri olanlar, karşı tarafa ekleme yapılarak eşitlik sağlanır.
    • Kaşını ince bulanlar, üst veya alttan 1 – 2 sıra ekilerek kalınlaştırılır.
    • Kısmi şekil değişikliği isteyenler.
    • Düşük kaşı olanlar, var olan kaşların sınırları 3 – 4 mm yukarısına taşınarak yukarı kaldırılır, bu sayede kişi daha dinamik bir yüz ifadesi kazanır.
    kaş ekimi nasıl yapılır
    kaş ekimi nasıl ve nerede yapılır

    Kaş Ekimi Nasıl Olur, Nasıl Yapılır?

    Kıl kökü vücudun başka yerinden alınarak o bölgeye ekilir. Kökler genellikle ense kısmından alınır, gerekirse erkeklerde sakal bölgesinden de alınabilir (2).

    Enseden alınan kökler önce etrafındaki deri parçasından arındırılıp çıplak kıl haline getirilir, sonra birden fazla kök varsa tekli kök haline getirilir.

    Temiz hale getirilmiş kök canlı kısmına dokunulmadan, kıl kısmından tutularak iğne ile açılan deliğe yerleştirilir.

    Saç ekimine benzer şekilde kanal açılarak ekim yapılabilir ama sonuçta doğaldan çok farklı bir kaş ortaya çıkar ve sonuç genellikle epilasyon yaptırmayı gerektirecek kadar kötüdür. Bazı klinikler araştırma yapanlardan “kanal açılarak” yapılan ekimin kötü olacağını bilen kişilerin bu bilgilerini aşmak için “kökler kanal açarak ekilir” demek yerine “açılan hollere kökler yerleştirilir” yazar ama hol ile kanal aynı anlama gelmektedir.

    Kanal veya delik anlamına gelen hole kelimesini (İngilizce) yazarak çekici hale getirmeye çalışırlar ama insanlar artık bu tür şeylere inanmıyor.

    Kaş Ekimi Öncesi ve Sonrası Ne Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmelidir?

    İlk yapılması gereken ve en önemli şey kaşı kimin ekeceğinden emin olunmalı hatta ekimi yapacak kişinin eğitimi  ve adı soyadı öğrenilmelidir. Eğer bu açık net bir şekilde konuşulmazsa kökler alındıktan sonra sağlık eğitimi dahi almamış birileri ekmeye başladığında artık yapacak bir şey kalmamış durumda kalınabilir. İşlem başlamadan önce ekimin doktorun kendisi tarafından yapılacağından emin olunmalıdır, “ekip halinde ekiyoruz” dendiyse doktor ekim yapmayı bilmiyor, sadece kişiyi ekime ikna etme işini yapıyor ve yardımcı elemanlara devrediyor demektir.

    Öncesinde yapılacak en önemli şey yüze en uyumlu şekli bulmaktır, yine öncesi dikkat edilmesi gereken 2. Şey simetrik olduğuna dikkat edilmelidir.

    Kaş şekli belirlenirken “şu artistin kaşları gibi olsun” şeklinde yaklaşmak son derece yanlıştır çünkü her kişinin yüzü farklıdır ve çizilecek şekil o kişiye özel olmalıdır ve ekim yaptıracak kişi tarafından bir gün önce tekrar tekrar çizilerek en güzeli belirlenmelidir.

    Kaş Ekiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Kökler 25-30 derece açılarla ekilmelidir.
    • Her bölgenin yönü doğaldakine yakın yönde olmalıdır, burna yakın kısmın alt yarısı yukarı bakan yönde, üst kısmı yukarı – dışa bakan yönde, üst sıra kulak memesi o taraf omuz arasına bakacak yönde, alt sıra kulak tepe kısmına bakacak yönde, orta hattakiler ve kuyruk kısmı kulağın ortasına bakacak yönde ekilmelidir.
    • Köklerin dış kısımdakilerin tamamı tekli köklerden oluşmalıdır
    • Erkeklerde kenar çizgisinin dışına düzensiz ekimler yaparak kadınsı görünüm engellenmelidir.
    • Kanal açarak değil iğne ile delerek ekim yapılmalıdır.
    • Yüze yakışan en ince kaş tasarlanmalıdır yoksa seyrek olur, kalın tasarlamaktansa daha sonra istek halinde kalınlaştırmak daha doğru olur.
    • Kökün canlı kısmından değil kıl kısmından tutulmalıdır
    • Ekim yapılacak alan çok şişirilmemelidir yoksa gözler çok şişer.
    • Her kıl kökü (follikul) ayrı ayrı temizlenmeli, etrafındaki deri parçacıkları uzaklaştırılmalıdır yoksa kıl diplerinde kabarıklıklar olur.
    • Ekim yardımcı elemanlar tarafından değil bizzat doktorun kendisi tarafından yapılmalıdır.

    Kaş Ekimi Ne Kadar Sürer?

    Süre ekilecek alanın genişliği, sıklık beklentisi ve bunlara bağlı olarak değişen ekilecek kök sayısına bağlıdır.

    Küçük bir yara izini kapatma amaçlı yapılan ekimler 40-60 dakikada biter. Ekimlerin % 80 kadarında 300 kök yeterli olmaktadır, 300 kök yaklaşık 4 saatte yapılabilir. Bu süreler ince ayrıntı gerektiren iğne ile ekim için geçerlidir, kanal açılarak yapılan ekimler daha hızlı yapılabilir ve daha kısa sürer. Açılara, yönlere dikkat etmeden iki kaş iki farklı kişi tarafından aynı anda yapıldığı için iğne ile ekimin yarısından daha kısa sürede yapılabilir.

    Kaş Ekiminde Kökler Nereden Alınıyor?

    En sık kullanılan donör (alım) bölgesi ensedir, erkeklerde sakal bölgesinden de alınabilir. İdea Klinik olarak etek bölgesi, bacak, kol, ayak parmağı gibi değişik alanlardan alıp ekim yaptık ama gerke hastaların gerekse bizim beklentimizi karşılamaya yaklaşamadığı için devam etmedik. Bu bölge kılları uzamadığı için (enseden yapılan ekimlerde sürekli uzamaya devam eder) tercih edilebilir gibi görünse de dolgunluk sağlamak için 3-4 kat fazla kök ekmek gerekmesi ve kökleri almanın zor olması sebebiyle yapılmamaktadır.

    Kaş Ekiminin Zararları Var mı?

    Zarar denmeyecek ve seyrek görülen bazı küçük sorunlar yaşanabilir. Bunlardan en sık görüleni göz kapaklarında şişliktir ve 3 – 5 günlerde inmeye başlar ve 6-7 günde düzelmiş olur.

    Göz kapağında morluk çok seyrek görülen bir durumdur, iğne batırılan noktalarda deri altına kanama sebebiyle olur. 2 – 3 haftada kendiliğinden düzelir.

    Her iki sorun da tedavi gerektirmez % 100 kendiliğinden düzelir. Şişlik iltiha belirtisi değildir ve kullanılacak ilaçların faydası olmaz.

    Kaş Ekimi İçin Yaş Sınırı Var mı?

    Yaş sınırı yoktur ama ekim ihtiyacı ve alınacak kök yapısı doğru değerlendirilmelidir.

    İleri yaş kişiler, saçları beyazlamış olacağı ve kaliteli kök azaldığı için yapılmaması önerilir.

    Vücuttaki tüm kılların dökülmesi (alopecia universalis) alınacak kök olmadığı için yapılamaz.

    Doğru karar verememe ihtimali sebebiyle 18 yaş altındakilere ailesinin onayıyla yapılmalıdır.

    Ekim Sonrası Şok Dökülme Nedir, Nasıl Oluşur?

    Vücudumuzdaki kıllar süt dişi gibi çıkar, uzar ve dökülür, süt dişinin tek yedeği vardır ama kıllarda bu yedek 15-20 civarıdır.

    Bu dönemler

    • Büyüme (anagen)
    • Dökülme (catagen)
    • Uyuma ve yeniden çıkma (telogen)
    • Ekim için alınan kökler alırken ve ekerken, vücut dışında beklerken yaşadığı besinsizlik ve oksijensizlik sebebiyle zararsız mikro travma yaşar. Bu mikro travma şok dökülme denilen geçici dökülmeye neden olur.

    Şok dökülme 12 – 30 gün arasında olur, hiç şok dökülme olmayabileceği gibi tamamı da dökülebilir ama 1 yılda tamamı geri çıkar.

    Kaş Ekim Fiyatları Ne Kadar?

    Ekilecek greft sayısı ekimin ne sebeple yapıldığına göre değişir. Küçük bir kesik izi 50 1—kökle kapatılabilirken, geniş tasarlanmış bir erkek kaşına 600 kök ekilebilir. Ekim ihtiyacı olan kişilerin çoğunda 300 kök genellikle yeterli olmaktadır.

    İdea Klinik ücretlendirme tarzının bir diğer özelliği de ne kadar ektirirseniz o kadar ödersiniz. Ekim ile ilgili ücretleri öğrenmek için whatsapp destek hattından ulaşabilirsiniz.

    Ekilen Kaşlar Uzar mı?

    Evet ekilen kaşlar köklerin alındığı yerde uzadığı gibi uzamaya devam eder. 5-10 yılda uzama hızı yavaşlasa da uzamaya devam eder.

    Bazı kliniklerin internet sitelerinde anlaşılmaz bir şekilde “ekilenler zamanla kaşa uyum sağlar ve uzaması durur” gibi akla, mantığa ve bilime aykırı bilgiler yer almaktadır ama bu bilgi tamamen yanlıştır. 2008 yılında Türkiye’de yapılan ilk kaş ekimi hala uzamaktadır ve bu güne kadar ekimini yaptığımız yüzlerce kişide uzama devam etmektedir.

    Uzama sorunu sizi sıkıntıya sokacaksa “ekilenler zamanla kaşa uyum sağlar ve uzaması durur” gibi cümlelere inanarak ekim yaptırmayın, sorununuzu başka şekilde çözün.

    Kaş Ekimi Sonrası Görünüm

    • Klinikten çıkarken ekilen köklerin uzantıları iyi kötü bir kaş görüntüsü sağlar.
    • Benzer şekilde az da olsa küçük kan pıhtıcıkları yine kaş gibi görünüme katkı sağlar.
    • İşlemin ertesi ya da bir sonraki gün üst göz kapağında ya da her iki göz kapağında z veya çok şişme olabilir. Bu şişlik 4-7 günde kendiliğinden iner.
    • İşlemin 3. – 4. Günlerinde morarma olabilir 2 – 3 hafta içinde azalarak kaybolur.
    • Kaş ekimi sonrası ağrı minimaldir, ağrı kesici almakta sakınca yoktur ancak genellikle ağrı kesici gerektirecek kadar ağrı olmaz.

    Kaş Ekimi Sonrası Bakım

    Bakım gerektiren bir durum yoktur ancak ilk yıkamalarda dikkatli olunmalıdır. Bir hafta 10 gün sonra normale yakın kaş ortaya çıkar ve herhangi bir bakım gerekmez.

    İlk yıkama şu şekilde yapılmalıdır. Tercihen ekimlerden sonraki yıkama için Postop Ekim Sonrası Temizlik Seti kullanılmalıdır. Postop Set yaşanabilecek sorunların önüne geçebilmek için formülize edilerek set haline getirilmiş jel ve hazır köpük şampuandan oluşan bir settir.

    Postop Set Nasıl Kullanılır?

    Kaş ekimi sonrası kabuklanmayı en kolay, en zararsız şekilde yok etmek için tercihen Postop Set kullanılmalıdır. Ekimden 48 saat sonra ilk yıkama yapılmalıdır. Set içindeki jelden avuç içine alınır, ekim alanında kalın tabaka oluşturacak şekilde bolca sürülür. 15 – 20 dakika beklenir, jel duş fıskıyesi ile su tutarken elle hafif dokunarak jel uzaklaştırılır.

    Arkasından Postop hazır köpükten avuç içine bolca alınır yine ekim yapılan alan akalın köpük tabakası oluşturacak şekilde sürülür, 15 dakika kadar beklenir, bu sürede köpük sönerse yeniden köpük sürülür. 15 dakikanın sonunda avuç içine yeniden köpük alınır, bu köpükle kaşlar hafif okşar şekilde temizlenir devamında köpük de duşla uzaklaştırılır ve kurulanır. İlk yıkamadan sonra 1 veya tercihen 2 defa yıkanırsa daha çabuk temizlenir.

    Postop jel ve köpüğün içindeki klorheksidin diglukonat (3) en etkili mikrop öldürücüdür ve iltihap riskini azaltır, bunun dışında şişliği azaltan, iyileşmeyi hızlandıran ve benzer daha az önemli etkisi olan aktifler de vardır ama en önemli etkisi iltihap riskini minimize etmesidir.

    Postop set donör alan da yıkanabilir.

    Kaş Ekimi Yaptıranlar İçin Bilinmesi Gerekenler

    • İşlemden önce veya hemen sonra antibiotik (Cipro Tablet, Augmentin Tablet vs.) başlamalıdır.
    • Kök beslenmesini arttırdığı bilinen ginkgo biloba içeren Xpecia tablet başlanmalıdır.
    • İlk gece kaş üzerine yatmayacak pozisyonda uyumalıdır.
    • Uykuda fark etmeden elle müdahale edilerek zarar verilebileceği için ilk gece uyunmayabilir.
    • Donör alandan minimal kan sızıntısı olup yastığı kirletebileceği için yastık su geçirmez örtü ile kapatılabilir ama kan yıkanabilir bir şey olduğu için çok da önemli değildir.
    • Gözlerde şişlik olabileceği için 3 – 5 gün izin almalıdır (tıbbi açıdan zararı olmasa da işe gidilirse görüntü rahatsız edebilir)
    • Ekimden 13 – 14 gün sonra sıklaştırma, kalınlaştırma, şekil değiştirme gibi değişiklikler isteyip istemediğine karar vermeli ve bu günlerde uygulatmalı veya 1 yıl bekledikten sonra yeniden değerlendirmelidir.

    Kaş Ekimi Öncesi Sonrası

    Sonrası görünümünü merak edenler doğal olarak fotoğraflar görmek isterler. Size klinikte veya internette gösterilen öncesi sonrası fotoğraflarını değerlendirirken fotomontaj olabileceği ihtimalini göz ardı etmeyin. Hatta bu konuda yapılan yorumları da çok önemsemeyin çünkü yorum yapanlar bunu ticari amaçlı yapıyor olabilir. Öncesi sonrasını değerlendirmenin en doğru şekli ekim yaptırmış bir kişiyi kendi gözünüzle görüp ona göre değerlendirmektir.

    kaş ekimi öncesi sonrası

    Kliniğimizde kaş ekimi yardımcı personeller tarafından değil, bizzat Dr. Atilla KAYA ve Dr. Ece Nil KAYA tarafından yapılmaktadır.

    Kaynak

    Wang, J., & Fan, J. (2004). Cicatricial eyebrow reconstruction with a dense-packing one-to two-hair grafting technique. Plastic and reconstructive surgery114(6), 1420-1426.

    Gupta, J., Kumar, A., Chouhan, K., Ariganesh, C., & Nandal, V. (2017). The science and art of eyebrow transplantation by follicular unit extraction. Journal of Cutaneous and Aesthetic Surgery10(2), 66.

    Bruckbauer, H. (2007). Liposomales Chlorhexidin-Präparat-Klinische Studie zur Langzeitanwendung. ZWR-Das Deutsche Zahnärzteblatt116(12), 625-627.

  • Sakal Ekimi Nasıl Yapılır, Ücretleri Nelerdir?

    İlk bakışta ne gerek var gibi algılansa da bir çok durumda yapılır ve bir çok sorunun çözümü için tedavi amacıyla uygulanabilir (1).

    Bunlar şöyle sıralayabiliriz;

    Yara Yanık İzi Kapatma

    Isıyla yanık, kimyasal yanık, yaralanma, ameliyat izi gibi sorunlar güzel görünmez, saçlı bölge, kaş, bıyık sakal gibi bölgelerdeyse çok dramatik görünür ve çok dikkat çeker. Bu tür yara ve yanık izlerini kamufle etmenin tek yolu ekimdir ve tama yakın kamufle etmek mümkündür.

    Köselik Düzeltme

    Köselik yani hiç sakal çıkmaması durumunda kişi kadınsı görünür ve olduğu yaştan daha küçük gösterir. “ne güzel tıraş olma derdi yok” gibi düşünülse de aslında gerçek cinsiyetin ortaya konamaması kişiyi çok rahatsız eder hatta sosyal yaşamını bile etkiler. İstenilen şekil ve sıklıkta ekim yapılarak erkeksi görünüm elde etmek mümkündür.

    Sakalın Eşit Olmaması

    Yanaktaki başlangıç sınırı, boyundaki bitiş sınır sağ ve sol taraf farklı olduğunda ya da sağ ve sol arasında sıklık farkı olduğunda bu asimetri kişiyi rahatsız edebilir, yine çözüm kıl kökü naklidir.

    Sakal Sıklaştırma

    Genel olarak seyreklik olduğunda şahıs sakalını istediği gibi uzatamaz ve şekil veremez, ekimle istenildiği kadar sıklaştırmak mümkündür.

    Yeni Sakal Şekli Oluşturma

    Yanaklardaki sakalların sınırı çok aşağıda ise bu sınır yukarı taşınabilir.

    sakal ekimi youtube

    Sakal Ekiminde Kökler Nereden Alınıyor?

    Vücuttaki tüm kılların yeri değiştirilebilir, burada dikkat edilmesi gereken husus her bölge için orada en güzel görünecek, doğalda var olan kıllara en çok benzeşen kılların kökü tercih edilmelidir.

    Öncelikle eğer varsa sakalın gereksiz boyun bölgesindeki kökler tercih edilir, benzer şekilde elmacık kemiği üstünde gereksiz kökler varsa alınabilir, bıyığın gereksiz kökleri varsa onlar da kullanılabilir. Bu kılların özelliği vücudun en kalın ve kaliteli kıllarıdır ve saç gibi dökülmez. Kalitesi sakalla aynı olduğu için bu bölgelerden alınan köklerle yapılan sakal ekiminin ekim olduğu anlaşılmaz, o kadar doğala yakın sonuç elde edilir.

    Boyun, elmacık kemiği gibi bölgelerde fazladan kök yoksa kafanın arka kısmındaki kaliteli kıl kökleri alınıp ekilir.

    Göğüs, sırt, bacak bölgelerinden de alınıp ekilebilir ama asla tatmin edici sonuç elde edilemez çünkü bu bölgedeki kökler çok zayıftır, çıkan kıllar ince olur.

    sakal ekimi nasıl yapılır

    Sakal Ekimi Nasıl Olur, Nasıl Yapılır?

    Saç ekimi ile isim benzerliği olsa da uygulama çok farklıdır, saç ekimi yapılır gibi yapıldığında sonuç tam bir felaket olur ve kişi ekilenlerden bir şekilde kurtulmanın yolunu bulur çünkü sohbet ettiği kişilerin çoğu sakalıyla ilgili bir şeyler söyler.

    Sakal ekerken şunlar göz ardı edilmemelidir;

    Kökler mümkünse sakalın gereksiz bölgeleri olan elmacık kemiklerinin üstü veya boyun bölgesinden alınmalıdır, buralardaki kıl kalitesi sakalla aynı olduğu için daha doğal olur.

    Bu bölgelerde yoksa kafanın arka kısmındaki kaliteli kökler alınıp ekilmelidir.

    Kök alımı FEU yöntemiyle yapılmalıdır.

    Alınan kökler iğne ile 30-35 derece açılarla ve her bölgede olması gereken yöne doğru yapılmalıdır, hepsi aynı yöne değil doğalda olduğu gibi favori kısmı aşağı doğru, aşağı inildikçe omuza doğru bakmalıdır.

    sakal ekimi öncesi ve sonrası

    Sakal Ekimi Öncesi ve Sonrası Ne Yapılmalı, Nelere Dikkat Edilmelidir?

    Öncesi herhangi bir işlem gerekmez ama plan doğru yapılmaya çalışılmalıdır, plan çok önemlidir, yanlar çok yukarı çıkarılmamalı, boyun kısmı yukarıda olmamalıdır. Geniş alana ekip pişman olmak yerine dar alana ekip gerekirse genişletmek daha doğru bir yaklaşımdır. Hatta az sayıda deneme ekimi yaptırıp, akla takılan bütün soruların cevabını alıp sonra tekrar ektirmek daha doğru olur.

    İşlem esnasında şunlara dikkat edilmelidir;

    Kökler mutlaka tekli olmalıdır, asla 2-3 kök içeren greft ekilmemelidir.

    Kökün etrafındaki deri parçaçığı uzaklaştırılmalıdır yoksa deride pütürler olur.

    Ekim kanal açılarak yapılırsa köklerin dibinde kesik izleri kalır ki kişiyi çok rahatsız eder, işlem kesici aletle kanal açmadan iğne ile delerek yapılmalıdır.

    Ekim açısı 30-35 derecelerde olmalıdır.

    Açı kadar yön de önemlidir, her kök bakması gereken yöne bakmalıdır.

    Kökün canlı kısmından tutulmadan kıl kısmından tutarak ekilmelidir.

    Kökler vücuttan alındıktan sonra kısa sürede ekilmelidir, saatlerce oksijensiz kalan köklerin bir kısmı ölür, ekilse de çıkmaz.

    Sakal Ekim Fiyatları Ne Kadar?

    Farklı kliniklerin ücret politikası çok değişmektedir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir; ilk olarak kaliteli, doğala yakın sonuç alabileceğiniz klinikleri belirlemeli, aklınıza yattıktan sonra ücret sorgulamalısınız.

    İdea Klinik sakal ekim ücreti kökün alındığı yere göre değişmektedir. Köklerin enseden yada sakalın gereksiz kısımlarından alınmasına göre ücretlendirme değişiklik göstermektedir.

    Saç ekimi yapan kliniklerde sakal da aynı tarzda ekildiği için kök sayısına göre değil hastanın ekonomik durumuna göre ücretlendirilir. Hastanın aklını çelecek şekilde “5000 greft ekeriz xxx TL ödersiniz” şeklinde yaklaşılır. Bu tarzda saç ekimi gibi yapılanlarda hasta memnuniyeti yok denecek kadar düşüktür.

    Sakal ekimi fiyatları için detaylı bilgi almak için bize whatsapp destek hattımız üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Sakal Ekimi Ne Kadar Sürer?

    Süreyi değiştiren bir çok faktör vardır, bu faktörler;

    • Ekimin yapılacağı alanın genişliği,
    • Köklerin alınacağı bölge (boyun bölgesinden alım zordur ve uzun sürer)
    • Ekilecek kök sayısı
    • Ekime gösterilen özen
    • Uygulanan yöntem (kanal açılarak yapıldığında çok hızlı ilerler ve süre kısalır)
    • Deri kalitesi (yanık izi, ameliyat izi gibi bölgelere ekim zordur)

    Şok Dökülme Nedir, Nasıl Oluşur?

    Vücuttaki tüm kılların bir yaşam döngüsü vardır. Anagen (büyüme dönemi), catagen (değişmek üzere dökülme dönemi), telogen (dinlenme ve yeniden çıkma dönemi). Bu döngü hayat boyu devam eder, mozaik tarzında olduğu için bu değişim fark edilmez.

    Ekim için alınan folliküllerin hepsi anagen yani uzama dönemindeki kıllardır, işlem follikülde dönem değişimine neden olur va ekildikten 2-4 hafta sonra anagendeki kıllar catagen dönemine geçer. İşte ekimle ortaya çıkan bu dönem değişimine şok dökülme denir ve her tür kıl kökü naklinde az veya çok görülür (2) , (3).

    Oluşma sebebi işlem esnasında yaşanan mikro travma olduğu düşünülmektedir.

    Sakal Ekimi İçin Yaş Sınırı Var mı?

    Yaş sınırı vardır ama duruma göre değişmektedir. Sakalı hiç çıkmayan veya çok seyrek çıkanlarda en az 21 yaş tamamlanmış olmalıdır çünkü bazı kişilerde geç çıkmaktadır. 21 yaşına kadar çıkmadıysa o yaştan sonra çıkma ihtimali yok denecek kadar düşüktür ve ekim yapılabilir.

    Ameliyat izi, yanık, sivilce izinde çıkmama ve diğer deri yaralanmalı sonucu sakal çıkmama sorunda yaş sınırı olmaz, çevresindekiler çıktıysa yaş 16 bile olsa yapılabilir.

    Ekim yaşının üst sınırı yoktur, sağlıklı her bireye ekilebilir.

    Cinsiyet değiştiren kadınlarda 6-8 ay testosteron hormonu alınmasına rağmen sakallar çıkmadıysa ekim yapılabilir, 8 hormon alınmasına rağmen çıkmadıysa kök yok anlamına gelir.

    Sakal Ekiminin Zararları Var mı?

    Bu güne yaptığımız ekimlerde herhangi bir yan etki ya da zarar görmedi,k. Doğala yakın yapıldıysa herhangi bir zararı olmaz ama 2-3 kök içeren şekilde ve dik ekildiyse çirkin görünür ve kişiyi sosyal hayattan koparabilir. Bu şekilde yapılmış ve kliniğimizde 2-3 kök içerenler geri alınıp tekli olarak 30-35 derece açılarla yeniden ekim yapılmış çok sayıda kişi vardır.

    Yamuk Çıkan Sakal Nasıl Düzelir?

    Bazı kişilerde sakallar farklı bölgelerde ters çıkar, bazı bölgelerde dönüm noktaları kötü görünür, bazı kişilerde dik çıkar ve bu sorunlar kişinin sakalını uzatmasını engeller.

    Teorik olarak bu kökler alınıp kişinin istediği yönde ve 30-40 derece açılarla ekilebilir ancak teorik olarak basit görünen bu durum aslında oldukça zahmetli bir süreç olduğu için pek uygulanmamaktadır. Burada en mantıklı yaklaşım kılların boyunu kısa veya uzun tutarak normal görünmesini sağlamaya çalışılmalıdır.

    Sakal Ekimi Sonrası Ne Yapılmalıdır?

    İçeriğindeki ginkgo biloba sayesinde köke giden kan miktarını arttırarak kökün beslenmesini arttıran Xpecia Tablet ücretsiz olarak verilmekte ve klinikten çıkmadan başlanmaktadır.

    İltihap riskini azaltmak için antibiyotik tablet olarak başlanmakta ve devamı için reçete edilmektedir.

    Sakal ekimi sonrası yıkama için ilk defa 48 saat sonra kullanılmak üzere Postop Saç Ekimi Sonrası Temizlik Seti reçete edilir ve ilk yıkamanın nasıl yapılacağı ayrıntılı anlatılır.

    Ekimden sonraki 12 – 15. Günlerde yani şok dökülme başlamadan önce küçük değişiklikler, varsa asimetri düzeltilmesi, sıklaştırma gibi işlemler yapılabilir. Sakal ekimi sonrası 15. Günlerde işlem yapılmadıysa tercihen 1 yıl beklenmelidir çünkü şok dökülme olup, dökülenlerin yeniden çıkması yani son halini alması 10 – 12 ayı bulur.

    Sakal Ekimi Sonrası Tıraş

    Bir çok klinik “6 ay tıraş olmayın” , “8 ay kestirmeyin” gibi değişik yaklaşımlar sergileseler de İdea Klinik olarak biz 12. – 14. Günlerde istenildiği şekilde tıraş olunabileceğini söylemekteyiz. Kıl köklerinin 10. Gün büyük oranda çevresel dokuyla organize olduğu, dışarıdan yapılacaklarla artık zarar görmeyeceği bilinmektedir.

    Kliniğimizde sakal ekimi yardımcı personeller tarafından değil, bizzat Dr. Atilla KAYA ve Dr. Ece Nil KAYA tarafından yapılmaktadır.

    Kaynak

    Bared, A. (2020). Beard Hair Transplantation. Facial Plastic Surgery Clinics28(2), 237-241.

    Cooper, G. A. A. (2015). Anatomy and physiology of hair, and principles for its collection. In Hair analysis in clinical and forensic toxicology (pp. 1-22). Academic Press.

    Paus, R., & Cotsarelis, G. (1999). The biology of hair follicles. New England journal of medicine341(7), 491-497.

  • Hemanjiom Nedir, Hemanjiom Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Hemanjiom tedavisi ameliyatsız şekilde ilaçla, lazerle ya da ameliyatla yapılmaktadır. İlaçla tedavi için 3 farklı ilaç kullanılmaktadır. Bunlar kortizon, propranolol ve aethoxysklerol’dur.

    İlaçla Ameliyatsız Hemanjiom Tedavisi

    Kortizon Tedavisi

    Kortizon hemajiom tedavisinde kullanılan bir etken maddedir. Sağlık alanında pek çok tedavide kullanılmaktadır. Ancak oldukça fazla yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle kortizon ve kortizon içerikli ürünler oldukça dikkatli kullanılmalıdır.

    Yan etkileri çok fazla olmasından ve alternatif tedaviler geliştirilmesinden dolayı hemanjiomların kortizonla tedavisi giderek azalmaktadır.

    hemanjiom tedavisi nasıl yapılır

    Propranolol Tedavisi

    Kortizon yerine tedavi için alternatif olarak propranolol maddesi kullanılmaktadır. Aslında propranolol tansiyon tedavisinde kullanılan bir etken maddedir. Ancak yapılan çalışmalar hemanjiomlarda da etkili olduğunu göstermiştir. Bu sayede tedavi için kullanılmaya başlanmıştır.

    Kortizon gibi propranololun da yan etkileri bulunmaktadır. Bu nedenle oldukça dikkatli kullanılmalıdır. Birçok hemanjiomda tedavi edici olmasına karşın bazı tür hemanjiomlarda etkisiz kalabilmektedir.

    Aethoxysklerol (Skleroterapi) Tedavisi

    Skleroterapi varis tedavisinde kullanılan bir tekniktir. Son yıllarda hemanjiom tedavisinde kullanımı da hızla artmaktadır. Skleroterapi de hemanjioma seanslar halinde aethoxysklerol maddesi uygulanmaktadır. Bu sayede damar beni küçülerek yok olmaktadır. Yüzeysel ve kabarık bütün hemanjiomlara uygulanabilmektedir.

    Lazerle Hemanjiom Tedavisi

    Sağlık alanında sıklıkla kullanılan lazer hemanjıomların tedavisinde de kullanılmaktadır. Ancak maalesef ki yalnızca yüzeysel hemanjıomların tedavisinde işe yaramaktadır. Derin yerleşimli lezyonlarda etkisiz kalmaktadır.

    Yüzeysel lezyonlarda lazer ışını sayesinde damar yumağı tahrip edilerek tedavi sağlanmaktadır. Etkili bir yöntem olmasına rağmen uygulama alanı kısıtlıdır.

    Ameliyatla Hemanjiom Tedavisi

    Hemanjıomun cerrahi yolla kesilerek vücuttan çıkarılmasıdır. Ciltte bulunan hemanjıomalarda kayda değer miktarda iz bırakmasından dolayı tercih edilen bir teknik değildir. Ancak iç organlarda bulunan hemanjıomlar için ameliyat kaçınılmazdır. İç organlarda oluşan lezyonların cerrahi müdahale ile çıkarılması dışından bir tedavi şekli bulunmamaktadır.

    Ameliyatsız Hemanjiom Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

    Hemanjıom damarın yumak haline gelmesi sonucunda oluşur. Yani doğrudan damarlarla alakalı bir sorundur. Bu nedenle gidilecek en doğru branş kalp ve damar cerrahisidir. Çocuk doktorları, cildiye uzmanları bu hastalığın tedavisinde yetersiz kalmaktadır.

    Hemanjiom Nedir?

    Özellikle bebeklerde çok sık görülmekte olan hemanjiom iyi huylu bir tümör olup, damarların kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan bir oluşumdur. Vücudun her noktasında ortaya çıkabilen hemanjiom damar beni olarak da adlandırılmaktadır. Genellikle cilt yüzeyinde meydana gelen damar benleri cilt altında daha derinde ve karaciğer gibi iç organlarda da gelişebilmektedir.

    Hemanjiom (Damar Beni) Neden Olur?

    Yapılan bilimsel araştırmalara göre hemanjiom’un hangi sebepten ortaya çıktığı net olarak bilinmemektedir. Uzmanların bir kısmı genetik faktörlerden dolayı olduğunu belirtirken bir kısmı ise genetik olmadığı yönünde fikir sunmaktadır. Bostonda çocuk hastanesinde araştırma görevlisi olan Joyce Bischoff öncülüğünde yapılan araştırmalarda kök hücreler ile ilgisi olduğu yönünde bazı bulgular saptanmıştır.

    Hemanjiom Belirtileri Nelerdir?

    Damar benleri genellikle doğuştan mevcut olan oluşumlar olduğundan öncesinde herhangi bir belirtisi görülememektedir.

    Eğer doğumdan bir süre sonra ortaya çıkan hemanjiom söz konusuysa bunun için bazı belirtiler olabilir. Her ne kadar seyrek olsa da bunlar;

    • Ciltte soluk renk değişiklikleri
    • Telenjektazi (kılcal damar) görülmesi
    • Ciltte beyaz lekelerin olması

    Bunlar mutlaka hemanjiom olacak anlamına gelmeyeceği gibi gözle görülemeyecek yada kolay anlaşılamayacak belirtiler olabilir.

    Hemanjiom Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    – Hemanjiomlar kansere dönüşmez.
    – Büyük çoğunluğu zaman içerisinde kendiliğinden gerileyerek yok olur.
    – Hemanjiomlar en geç dokuz yaşına kadar kendiliğinden yok olmaktadır. 9 yaşına kadar kaybolmaz ise tedavi düşünülmelidir.
    – Büyüme eğiliminde olan hemanjiomlar mutlaka takip edilmelidir. Özellikle göz, ağız, burun ve çene çevresinde olanlar. Bu tür riskli alanlarda büyüyen lezyonlar kalıcı hasara neden olabilmektedir.
    – Darbe ve travmalara bağlı olarak kanama yapabilir. Kanama olması halinde temiz bir bezle sıkıca baskı uygulanması yeterlidir.

  • Mikro Sinüsektomi Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Kıl dönmesi günümüze kadar birçok farklı şekilde tedavi edilmeye çalışılmıştır. Denenen yöntemler çağdaş ve klasik yöntemler olarak 2 gruba ayrılmıştır. Klasik yöntemlerde kesi miktarı fazla, iyileşmesi süreci uzun ve hasta konforu düşüktür.

    Çağdaş yöntemler bu dezavantajların ortadan kaldırılması için geliştirilmiştir. Çağdaş tekniklerde kesi miktarı klasik yöntemlere göre oldukça azdır. Bu sayede hasta konforu klasik ameliyatlara göre oldukça yüksektir.

    Bu yazımızda kıl dönmesi için geliştirilen çağdaş tedavi teknikleri ele alınacaktır. Tedavilerin daha anlaşılır olması için öncesinde kıl dönmesi hastalığının ne olduğuna kısaca değinilecektir.

    mikrosinusektomiyle kıl dönmesi tedavisi

    Kıl Dönmesi Nedir? Neden Olur?

    Kıl dönmesi vücuttan kopan saç, kıl ve tüylerin kuyruk sokumu bölgesinden deri altına geçerek orada birikmesi sonucunda oluşan hastalıktır. Kıllar cilt altında birikerek kıl yumağı yani sinüsü oluştururlar. Kılların cilt altına geçmesi kulağa garip gelebilir.

    Ancak hijyene yeteri kadar dikkat edilmez ise kuyruk sokumu bölgesine düşen kıllar kalçaların neden olduğu sürtünmeye bağlı olarak cilt altına geçebilir.

    Cilt altında biriken kıllar ağrı, şişlik, apse gibi çeşitli şikayetlere neden olabilir. Kıl dönmesi ve neden olduğu şikayetlerden kurtulmak için kıl yumağının kendisini çevreleyen kapsül ile birlikte çıkarılması ve kıl giriş deliklerinin kapatılması gerekmektedir. Bunun için geliştirilen çağdaş yöntemler yazımızın içerisinde detaylı olarak aktarılmıştır.

    mikrosinüsektomiyle kıl dönmesi tedavisi nasıl yapılır

    Ameliyatlı ve Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavileri

    Mikro Sinüsetomi, Bascom ve Pit Picking çağdaş kıl dönmesi tedavileridir.

    Pit Picking

    Pit Picking tedavisi Türkçeye deliklerin alınması olarak çevrilebilir. Tedavide kıl giriş delikleri kesi ile ya da punç aleti yardımı ile genişletilir. Genişletilen deliklerden girilerek kıllar temizlenir.

    Pit Picking yalnızca ilk aşamalarda olan kıl dönmesi sorunlarında uygulanabilmektedir. İlerleyen vakıalarda birbirinden uzak kıl giriş delikleri oluşabilir. Bu durumda deliklerden girilerek tedavi yapılması zorlaşır.Uzak mesafeli kıl giril delikleri olan vakıalarda pit picking tedavisinin uygulanması hem tedavi başarısını düşürür hem de tekrar riskini yükseltir.

    Deliklerin büyüklüğüne göre tedavi sonrasında delikler 2 3 hafta içerisinde iyileşir. Tercihe göre delikler dikiş yardımı ile kapatılabilir. Ancak dikiş atılması apse oluşmasına ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bu nedenle delikler genellikle açık bırakılır.

    Tedavinin avantajlı kısmı ameliyat gibi büyük çaplı bir uygulama olmamasıdır. Bu sayede hastalar tedavi sonrasında gündelik hayatına dönebilir. Tedavi sonrasında ağrı kesici almayı gerektirmeyecek düzeyde hafif bir ağrı yaşanabilir. Ancak sinüs tam olarak çıkarılmadığı için sorunun tekrar etme riski yüksektir.

    Bascom Ameliyatı

    Çağdaş tekniklerden birisi de bascom ameliyatıdır. Hastane yatışına gerek kalmadan ayaktan tedavi olarak uygulanabilir. Uygulamanın temel mantığı en az kesi ile kıl yumağının yani sinüsün çıkarılmasıdır.

    Çok ilerlemiş vakılar dışında bütün kıl dönmesi sorunlarında uygulanabilir. Kesi miktarı az olmasın sayesinde iyileşme süresi kısa ve tedavi sonrasında kalan iz miktarı azdır.

    Hastane yatışına ihtiyaç duyulmadan uygulanabilmesi sayesinde hastalarda iş gücü kaybı yaşanmaz. Aynı gün sosyal hayatına dönebilirler.
    Sinüs bütün olarak çıkarıldığı için sorunun tekrar etme riski yok denecek kadar azdır.

    Mikro Sinüsektomi Ameliyatı

    Kıl dönmesi tedavisi için geliştirilen en son teknik mikro sinüsektomi tekniğidir. Bascom ameliyatının geliştirilmiş hali olarak da tanımlanabilir.

    Kıl giriş deliklerinin bulunduğu alanda 2*2 boyutunda küçük bir kesi açılarak kıllar kendisini saran kapsül ile birlikte çıkarılır. Kıllar kendisini saran kapsül ile birlikte çıkarıldığı için tekrar etme riski yok denecek kadar azdır.

    Kesi az olması sayesinde ayaktan tedavi olarak yaklaşık 10 dakikada uygulanabilir. Tedavi sonrasında hasta 10-15 dakika dinlenip gündelik hayatına dönebilir. Bu sayede iş gücü kaybı yaşanmaz.

    Hastane yatışı ve genel anestezi gerekmediği için ekonomik bir tedavidir. Ayrıca tedavi sonrasında pansuman ya da herhangi bir özel bakıma gerek duyulmaz. Bu sayede hem tedavi esnasında hem de tedavi sonrasında hasta konforu oldukça yüksektir.

    Kıl Dönmesi Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

    Kıl dönmesi makat bölgesinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu nedenle makat bölgesi hastalıkları ile ilgilenen branşa gidilmesi gerekmektedir.

    Makat hastalıkları genel cerrahi dalının bir alt dalı olan proktoloji alanına girmektedir. Çağdaş yöntemlerle tedavi olunmak isteniyorsa mutlaka genel cerrahinin proktoloji alanında uzmanlaşmış bir doktor tercih edilmelidir.

    Genel cerrahi çok geniş bir alanı kapsadığı için her genel cerrah kıl dönmesi için geliştirilen çağdaş tedavi tekniklerini bilmeyebilir.

    Mikro Sinüsektomi Hangi Hastanelerde Var?

    IDEA TIP’ın tüm şubelerinde genel cerrahi uzmanları hizmet vermekte olup tümü kıl dönmesi tedavisinde tecrübelidir. Hastalığın durumu uygun olduğu taktirde tüm IDEA TIP’larda mikro sinüsektomi yöntemi uygulanmaktadır. IDEA TIP İstanbul’da 3 olmak üzere, İzmir, Ankara, Antalya ve Bursa’da hizmet vermektedir.

    Mikro Sinüsektomi Sonrası Akıntı Olur mu, Ne Yapılmalıdır?

    Akıntı olabilir, bu yaranın kendi doğal salgısıdır. Normalde akıntı olması beklenemez ama açık bırakıldıysa veya atılan gizli dikiş açıldıysa o zaman akıntı olur. Bu akıntı son derece önemsidir hijyen kurallarına uyulursa sorun yaratmadan kendiliğinden düzelir.

    Akıntı olduğunda bu durum ameliyatı yapan doktorla görüşülmeli ve onun önerdikleri uygulanmalıdır.

    Idea Klinik olarak hastalarımızı bu konularda ayrıntılı bir şekilde aydınlatıyoruz ayrıda unutabilir düşüncesiyle bu bilgileri yazılı da veriyoruz.

    Mikro Sinüsektomi Yönteminin Zararları Var mı, Nelerdir?

    Mikro sinüsektomi yöntemi ilk defa 2008 yılında İdea Klinik doktorlarından Op. Dr. Atilla KAYA tarafından geliştirilmiş bir yöntemdir. O tarihten beri binlerce hastaya uygulanmıştır. Ayrıca onlarca doktora bunun eğitimi verilmiştir. Yıllar içerisinde tüm kuralları oturmuş ve bu sayede klasik cerrahi yöntemlerinin zararlarının hepsinden arındırılmıştır.

    Bu güne kadar mikro sinüsektomi yönteminin zararı tespit edilememiştir. Bir zarar yaşayan hasta olduysa bu durum mikro sinüsektomi yaptığını sanan ama yöntem konusunda eğitim almamış cerrahın farklı bir işlem yapmasından kaynaklanmıştır.

    Mikro Sinüsektomi Ücreti Ne Kadar?

    Kıl dönmesi tedavisinde oldukça avantajlı bir yöntem olan mikro sinüsektomi uygulandıktan sonra hasta iş, okul ve özel hayatına ara vermeden devam edebilir. Mikro sinüsektomi fiyatı hastalığın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Tedavi ücretleri linkinden kıl dönmesi tedavisinde uygulanan yöntemleri ve ücretini öğrenebilirsiniz.

  • El Estetiğini Bozan Durumlar, El Estetiği İçin Ne Yapılmalı?

    El estetiği sorunu sık karşılaşılan ama en az popüler sorunlardandır. Herhalde burun estetik ameliyatı yaptıranlar elinin estetiğiyle uğraşanların onlarca katıdır. Oysa eller de diğer görünen organlarımız kadar görünürdür.

    Elleri olduğundan daha yaşlı görünmesi için üç önemli ve düzeltilebilir sebep vardır
    1- El damarlarında genişleme
    2- Ellerde lekeler
    3- Elin derisinde incelme

    el estetiğini bozan durumlar nelerdir

    Ellerdeki Toplar Damarların Genişlemesi

    Buradaki toplar damarlar varislerle aynı değildir bu sebeple varis olarak değerlendirilmez, doğal olarak hastalık da değildir.Fizyolojik yani normal bir durumdur ama göze hoş gelmez. Bu durumu kepçe kulağa benzetebiliriz, kulakların kepçe gibi yanlara açık olması hastalık değildir, duymayı engellemez ama estetik sorun yaratır, kişi rahatsızsa kulakları normal görünüme kavuşturulabilir.

    Ellerdeki ve kolardaki damarların alışık olduğundan geniş olması da böyledir, kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterir. Öyle ki kadınlar yemek yerken damarları belirginleşmesin diye yani bu durumu gizlemek için kollarını yukarı doğru dik tutarlar.

    Ellerin yukarda tutulması genişleyen damarlar içindeki kan boşaldığı için daha az rahatsız edici görünüyor tabii ki sadece yemekte sorunu çözer sorunun asıl çözümü bu damarların yok edilmesidir.

    ellerde damar genişlemesi

    El Varisi Tedavisi Nasıl ve Hangi Yöntemlerle Yapılır?

    Yukarıda belirtildiği gibi aslında varis olarak değerlendirilmez ama varisten de farksızdır. Tedavisi de varis gibi yapılır. Ameliyatsız yöntemlerle hiç iz bırakmadan tamamen yok edilmektedir.

    En yaygın yapılanı köpük tedavisidir. Benzer şekilde skleroterapi de kullanılmaktadır. Bu konuda tecrübeli damar cerrahları hiçbir sorun yaşamadan hoş görünmeyen damarları hastanın istediği ölçüde yok eder.

    Radyoloji uzmanları, genel cerrahi uzmanları, dermatologlar da yapmaya çalışsa da bu işin asıl uzmanı kalp damar cerrahlarıdır. Hastaların aklına “bu damarlar yok edilirse sorun yaşar mıyım? , bunlar yol edildiğinde kan nereden akacak?” soruları gelmektedir.

    Hiçbir sorun yaşanmaz, kan yüzlerce diğer ince damarlarca taşınır.

    Ellerde Leke Neden Olur?

    Vücudun tüm bölgeleri gibi bu bölge derisinde de renk değişimleri yani lekelenme olabilmektedir. Bu lekeler en sık yaşın ilerlediği dönemlerde daha da artar ve bu artış yaşla birlikte artmaya devam eder. Neredeyse tek sebebi güneş ışınlarıyla deriye gelen ultra viyole ışınlarıdır. Oluşan lekelere de güneş lekesi denir.

    Ellerde Güneş Lekeleri

    Güneş ışığındaki zararlı ultra viyole ışınlarından korunmak için deri melanin adlı maddenin salgısını artırır. Melanin kahverengidir, fazla salgılanması deri üzerinde deriden daha koyu renkli alanlar ortaya çıkar. Kahverengi ben gibi değildir, daha yüzeyseldir. Yüzeysel olduğu için tedavisi daha kolaydır, tekrarı daha azdır.

    güneş lekeleri neden olur tedavisi nasıl yapılır

    Eldeki Güneş Lekeleri Nasıl Geçer

    Çeşitli kremler, kimyasal pelin ve lazerle yok edilmeye çalışılsa da bunlar genellikle yetersiz kalır. En etkili tedavisi plazmadır. Plazma cihazıyla lekeye dokunulduğu anda ince bir tabaka kaldırır ve sorun o anda yok olur, alttan parlak çok hafif pembe bir deri çıkar. Tedavi kesindir ancak yine uzun süre güneşte kalınırsa vücut savunma amacıyla yeniden yapabilir. Plazma ile tedavi edildikten sonra güneşli mevsimlerde güneş kremi kullanmak akıllıca olur ve tekrar etmesini büyük oranda engeller.

    El Derisi İncelmesi Neden Olur

    Aslında burada tek sorun deride incelme değildir, asıl sorun deri altı yağ dokusunun azalması yani deri altının incelmesidir. Deri altı yağ dokusu azaldığında damarlar daha fazla görünür ve kemikler de ortaya çıkmaya başlar. Gerek damarların belirginleşmesi gerekse kemiklerin sayılacak kadar görünür hale gelmesi kişiyi olduğundan daha yaşlı ve tükenmiş gösterir.

    El Derisi İncelmesi Tedavisi

    Eksilmiş olan deri altı dokunun tamamlanması tek çözümdür. Bu eksiğin tamamlanması iki türlü olabilir:

    Hiyaluronik asit enjeksiyonu; Bildiğimiz dolgudur, dudaklara yüze yapılan maddedir. Geçici dolgudur markasına göre 6-24 ay kalır, sonra emilerek yok olur. Geçici olduğu için tercih edilmez.

    Yağ enjeksiyonu; Göbek veya basenler gibi yağ dokusunun fazla olduğu bölgeden alınan yağ dokusu deri altına enjekte edilir. Yeterli miktarda yapılırsa mükemmel sonuç alınır. Enjekte edilen yağ dokusunun yaklaşık yarısı vücut tarafından emilir geride kalan yarısı yaşam boyu kalıcıdır. Emilme süreci olan 4-6 ay sonra gerekirse ikinci seans yapılarak daha iyi sonuç alınabilir.

    El Estetiğini Bozan Diğer Sorunlar

    Bunların çözümünü özet halinde şu şekilde yazabiliriz;
    Nasır; Radyo frekansla alınır
    Kılcal damar çatlamaları; mikro skleroterapi yapılır.
    Tırnak deformasyonları; Düzeltmesi zordur.
    Tırnak Mantarı; mantar ilaçlarıyla düzelir ama uzun süre kullanılması gerekir
    Siğiller; Yakıcı ilaçlar veya radyo frekansla yakılır
    Benler; Radyo frekansla buharlaştırılır.

  • Gardasil 9 Aşı Nedir? Ne İşe Yarar?

    Siğil yani kondilom hastalığının sebebi olan HPV’nin yüksek riskli kabul edilen dokuz türüne karşı geliştirilmiş aşıdır. Uzun yıllar önce geliştirilmiş, virüs genetiğinden oluşan ve bilinen hiçbir zararı olmayan bir aşı türüdür.

    FDA onayı alınmıştır (1)

    Yapılmaya ilk başladığı dönemden günümüze kadar geçen 12 yıllık dönemde koruyuculuğunun tam olduğu tespit edilmiştir. (2)

    gardasil 9 aşısı ne işe yarar

    Gardasil Kime Yapılır?

    Gelişmiş ülkelerde 12 yaş üstü kız çocukların rutin aşı programına alınmıştır ve 9 yaştan itibaren yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 24 yaş altı cinsellikle tanışmamış tüm kadınlara yapılmasını önermektedir.

    Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda erkeklerde penis kanseri ve anal seks yapanlarda makat kanseri tespit edilen kişilerin çoğunda HPV (human papillom virüs) tespit edilmiştir. Bu sebeple Dünya sağlık Örgütünün bu önerisinin dışına çıkılıp erkeklere de yapılmasının doğru olacağını bildirmektedir.

    gardasil 4 ve 9 detayları

    Gardasil 9 Aşısı Ne İşe Yarar?

    Vücudun her yerinde görülebilen ve farklı isimlerle anılan siğilin sebebi olan HPV nin bu güne kadar tespit edilmiş 236 tipi mevcuttur. Bu virüslerin bir kısmı risksiz, bir kısmı düşük riskli, bir kısmı orta risklidir. Aşılar bu riskli tiplere karşı vücudun bağışıklık sisteminin gelişmesini ve bu riskli tiplere karşı korunmayı sağlar.

    Sadece korunma amaçlı önerilse de tedavi sırasında uygulamanın bağışıklığı güçlendirerek tedavi sürecine katkısı olacağını bildiren yazılar da vardır.

    gardasil 9 hpv genital siğil aşısı

    Gardasil 9 Hangi Tiplere Karşı Korur?

    En yüksek riskli tipler kabul edilen Tip 6 – 11 – 16 – 18 – 31 – 33 – 45 – 52 ve 58 e karşı korur.

    Kadınların rahim ağzında tespit edilen HPV lerin riskli olanlarının % 95 den fazlasını Tip 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, 58 tipleri oluşturmaktadır, yani rahim ağzı kanserlerine karşı ciddi düzeyde korunma sağlanmaktadır.

    Gardasil Aşısının Yan Etkileri Var mı?

    Vücuda enjeksiyon şeklinde uygulanan tüm ürünler gibi bunda da çok seyrek olarak şu yan etkiler gelişebilir;

    Hafif ateş, baş ağrısı, yapılan kolda ağrı, minimal şişlik, alerjik reaksiyonlar, enjeksiyon terinde kızarıklık, bulantı, kusma, halsizlik, üşüme, tansiyon düşmesine bağlı bayılma, kas ağrısı, eklem ağrısı.

    Bu yan etkiler binlerce kişi arasında tek tük görülen sayıca ve şiddet olarak önemsenmeyen yan etkilerdir.

    HPV Aşısı Nerede Yapılır?

    Siğil aşısı devlet tarafından karşılanmadığı ve rutin aşılama programında olmadığı için hastanelerde veya aile hekimlerinde yapılmamaktadır. Kendi imkanlarınızla satın alıp herhangi bir sağlık kurumunda yaptırabilirsiniz.

    İdea Klinik 7 şubesinde de Gardasil 4 ve Gardasil 9 aşıları hazır bulundurulmaktadır ve isteyen herkese bilimsel olarak gerekliyse yapılmaktadır.

    HPV Aşısı Kaç Doz Yapılır?

    Doz sayısı kişinin yaşına göre değişir. Dünya Sağlık Örgütü 9 yaşından sonra yapılmasını önermektedir. 9 yaş – 14 yaş arasında yapıldıysa 2 doz yeterlidir. 15 yaş ve üstünde yapılacaksa 3 doz yapılması gerekir.

    9 -4 yaş arasında yapıldıysa ilk dozla ikinci doz arasında en az 5 ay, en fazla 13 ay olmalıdır. 5 aydan daha kısa sürede yapıldıysa bu durumda erişkinler gibi 3 doz yapılması gerekir. Erişkinlerde 3 doz sıfır iki ve altıncı ayda yapılmalıdır.

    HPV Aşısı Kaç Yaşına Kadar Yapılabilir?

    Dünya Sağlık Örgütü erkeklerde 9-21 yaş arası, kadınlarda 9-25 yaş arası önermektedir. Ancak risk grubundaysanız doktorunuzun önerisine uygun yaptırmalısınız.

    Tedavi olan kişilerde aşı yaptırmanın bağışıklığı hastalıktan 100 kat daha fazla uyardığı kanıtlanmıştır bu sebeple tedaviye alınan kişinin yaşı kaç olursa olsun başlanması gerektiği görüşü de vardır.

    HPV Aşısı Ücretsiz Yapılıyor mu, Devlet Karşılıyor mu?

    2023 başı itibariyle Türkiye’ye ithal edilen Gardasil 9 ve uzun yıllardır var olan Gardasil 4 bedeli devlet kurumlarınca karşılanmamaktadır. Kendi imkanlarınızla aldırıp yaptırmanız gerekmektedir. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada rutin aşılama programına geçileceğini söylemiş olsa da kısa vadede aşı takvimine alınması beklenmemektedir.

    HPV Aşısı Nerden Yapılır?

    Kas içine yapılması gerekir. Kullanılmayan kolun omuza yakın deltoid kasın içine yapılır. Her ne kadar çok seyrek ağrı görülse de tercihen az kullanılan kola yapılmalıdır. Sağlak olanların sol koluna solak olanların sağ koluna yapılır ancak önemi yoktur.

    HPV Aşısı Fiyatı Ne Kadar?

    4 tipe karşı koruyanın eczane fiyatı 2325 TL, 9 tipe karşı koruma sağlayanın eczane fiyatı 3225 TL’dir. (2024 ocak fiyatları olup değişiklik gösterebilmektedir.)

    Siğil aşılarının her ikisi de İdea Klinik 7 şubesinde de hazır bulundurulmakta olup isteyen ve gerekli olan kişilere yapılmaktadır.

    Gardasil Erkek veya Kadın İçin Fark Eder mi?

    Uygulamada fark yoktur her iki cinse de kas içine uygulanır, etkileri ve yan etkileri yaklaşık aynıdır. Kadınlarda sık görülen kanserlerden rahim ağzı kanserin % 95 nedeni HPV dir ve aşıyla korunmak mümkündür oysa erkeklerde görülen penis ve anüs kanserleri en seyrek kanserlerdendir ve HPV nin bu kanserlere neden olduğu kesin değildir. Yani kadınlar için çok gerekli olsa da erkekler için çok gerekli bir aşı değildir ama yaptırılması daha doğru bir yaklaşımdır.

    HPV Bulaştıktan Sonra Aşı Yapılır mı?

    Dünya Sağlık Örgütü cinsellikle tanışmadan önce yaptırılmasını önermektedir ama yapılması faydalıdır. Şöyle ki; Hasta HPV tip 16 ile hasta oldu kabul edelim, hastalık tedavi edildiğinde tip 16 karşı bağışık kabul edilir ama geride kalan riskli 8 tip daha vardır ve bunlara karşı bağışıklık yoktur. Bu durumda yapılacak aşı diğer tiplere karşı da koruma sağlayacağından yaptırılması doğru bir davranış olur.

    Bir başka bilimsel görüş de şudur; yapılacak aşı bağışıklık sistemini uyaracağı için tedaviye olumlu katkı sağlar ve tedavi süreci kısalır (4).

    Gardasil Aşı Takviminde Var mı?

    Türkiye’de aşı takviminde yer almamaktadır hatta 9 tipe karşı koruma sağlayan türü 2022 aralık ayında ithal edilmeye başlanmıştır. Gelişmiş ülkelerin çoğunda 9 yaş üstü kız çocuklarının aşı takviminde vardır ve rutin uygulanmaktadır.

    Pahalı olduğu için (3) günümüzde Türkiye’de hala rutin kullanıma girememiştir.

    Gardasil HPV (Genital Siğili) Önler mi?

    Evet 15 yaşına kadar olanlarda 2 doz yapılır, 15 yaşından sonra yapılanlarda 3 doz yapılır ve bu dozlar ömür boyu koruma sağlar.

    Burada “siğili önler mi?” sorusuna karşı korumanın vücutta olabilecek tüm siğillere karşı olmadığını bilmek gerekir, sadece aşının içerdiği tiplere karşı koruma sağlar, bu tiplerden farklı diğer tiplere karşı koruma sağlamaz ve virüsle karşılaşılırsa yeniden hastalık olur.

    Hangi HPV Aşısı Daha İyidir?

    Türkiye’de 3 çeşit bulunmaktadır.

    Cervarix, tip 16 ve tip 18 olarak iki tipe karşı koruma sağlamaktadır, diğer aşılar tercih edildiği için satışı yok diyecek kadar zor bulunmaktadır ve 2 tip ile sınırlı olduğu için en kötü denilebilir. Bu iki tip en yüksek riskli tiplerdir.

    Gardasil 4, 2022 aralık ayına kadar en yaygın yapılandı ve tip 6-11-16-18 olarak 4 tipe karşı koruma sağlar. Bunlar riskli gruba giren ve % 90 a yakın oranda tespit edilen tiplerdir.

    Gardasil 9, Cervarix ve gardasil 4 ün koruduğu tip 6-11-16-18 yanı sıra tip 31-33-45-52 ve 58 e karşı koruma sağlar. Bu tipler karşılaşılan HPV lerin % 95 lik kısmını oluşturmaktadır ve şu an dünyada en geniş etkili olandır.

    Gardasil Aşı Fiyatı 2024

    Cervarix satışı olmadığından belirtilmemiştir. Gardasil 4 artık bulunamamaktır, Gardasil 9 ücreti ise 3750 TL’dir. Fiyatlar 2024 nisan ayına ait olup değişiklik gösterebilir.

    Kaynak:

    1- Kirby, T. (2015). FDA approves new upgraded Gardasil 9. The Lancet Oncology16(2), e56.

    2- Harper, D. M., & DeMars, L. R. (2017). HPV vaccines–a review of the first decade. Gynecologic oncology146(1), 196-204.

    3- Largeron, N., Petry, K. U., Jacob, J., Bianic, F., Anger, D., & Uhart, M. (2017). An estimate of the public health impact and cost-effectiveness of universal vaccination with a 9-valent HPV vaccine in Germany. Expert Review of Pharmacoeconomics & Outcomes Research17(1), 85-98.

    4- Bossart, S., Gabutti, M. P., Seyed Jafari, S. M., & Hunger, R. E. (2020). Nonavalent human papillomavirus vaccination as alternative treatment for genital warts. Dermatologic therapy33(4), e13771.